Türkiye'de enflasyonla mücadele tüm hızıyla devam ederken, bazı alanlarda beklenen düşüş henüz gerçekleşmedi. Özellikle konut ve eğitim sektörlerindeki yüksek fiyat artışları, vatandaşın cebini yakmaya devam ediyor ve fiyat istikrarı hedefine ulaşmayı zorlaştırıyor.
Kira Artışları Manşet Enflasyonu Solladı!
Temmuz 2024'te kira artışlarına getirilen %25'lik tavan uygulamasının kaldırılmasıyla birlikte, konut kiralarındaki artışlar hız kesmedi. Mayıs 2025 itibarıyla TÜFE'nin 12 aylık ortalamasına göre kira artış oranı %48,73'e ulaştı. Bu oran, manşet enflasyonun 11 puan üzerinde seyrediyor. Özellikle büyük şehirlerde bu durum daha da vahim bir tablo çiziyor. Barınma ihtiyacı, sabit gelirli vatandaşların bütçesinde önemli bir yer tutarken, fiyat istikrarı hedefi bu kesim için henüz bir anlam ifade etmiyor.
Dezenflasyon dönemlerinde kira artış oranının 12 aylık enflasyona göre hesaplanmaması gerektiği vurgulanıyor. Çünkü dezenflasyon sürecinde kira enflasyonu, manşet enflasyonun üzerinde kalmaya devam ediyor. İş yeri sahipleri de yüksek kira artışlarından olumsuz etkilenerek, bu artışları ürün fiyatlarına yansıtmak zorunda kalıyor. Bu durum, enflasyonla mücadeleyi zorlaştırıyor. Konut grubundaki yıllık enflasyon %74,07 ile manşet enflasyonun iki katından fazla.
Eğitimde Fahiş Fiyat Artışları!
Enflasyonu yukarı çeken bir diğer önemli kalem ise eğitim. Manşet enflasyonun %37,86 olduğu bir ortamda, eğitim grubundaki yıllık artış %79,20 seviyelerine ulaştı. Özellikle özel okul fiyatlarındaki fahiş artışlar, bu alanda önlem alınması gereken önemli bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Kirada oturan ve çocuğunu özel okula gönderen bir ailenin gelirinin büyük bir kısmı, konut ve eğitim harcamalarına gidiyor. Bu durum, vatandaşların "Resmi enflasyon düşüyor ama hayat pahalılaşmaya devam ediyor" algısını güçlendiriyor.
- Özel okul fiyatları neden bu kadar arttı?
- Eğitimde fırsat eşitsizliği derinleşiyor mu?
- Devlet okullarının kalitesi artırılabilir mi?
Bu soruların cevapları, eğitimdeki enflasyon sorununa çözüm bulmak için kritik öneme sahip.
Çözüm Ne?
Merkez Bankası'nın faiz artırımları ve parasal sıkılaştırma tedbirleri, fiyatların kontrol altına alınmasında kısmen etkili olabilir. Ancak arz kaynaklı sorunlar (konut stoğu, eğitim altyapısı, öğrenci yurtları) çözülmedikçe, enflasyonla mücadele toplum nezdinde tam olarak başarıya ulaşamayabilir. Konut arzının artırılması, kentsel dönüşüm projelerinin hızlandırılması, sosyal konut projelerinin desteklenmesi gibi adımlar, konut fiyatlarını dengeleyebilir. Eğitimde ise özel okulların denetlenmesi, devlet okullarının kalitesinin artırılması ve eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanması gibi çözümler üretilebilir.
Enflasyonla mücadelede başarıya ulaşmak için sadece parasal tedbirler yeterli değil. Konut ve eğitim gibi temel ihtiyaçlardaki fiyat artışlarının önüne geçilmesi, vatandaşın refah seviyesinin artırılması ve enflasyonla mücadelenin toplum nezdinde daha ikna edici hale gelmesi gerekiyor. Aksi takdirde, enflasyon canavarı yaşamaya devam edecek ve vatandaşın cebini yakmaya devam edecektir.