CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in başlattığı boykot çağrıları ve bu çağrılara gelen tepkiler siyasetin gündemine bomba gibi düştü. Özellikle öğrencilerin 2 Nisan için başlattığı ekonomik boykot çağrısı, iktidar kanadından sert eleştirilere neden oldu. Ancak bu eleştirilerin ardından Özgür Özel'in paylaştığı bir video, tartışmaları farklı bir boyuta taşıdı. Videoda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 2008 yılında yaptığı bir boykot çağrısı yer alıyor. Bu durum, "Erdoğan'a helal olan millete haram olamaz!" yorumlarına yol açarken, siyasi arenada yeni bir tartışma fitilini ateşledi.
## Erdoğan'ın Geçmişteki Boykot Çağrısı Yeniden Gündemde
Özgür Özel'in paylaştığı videoda Erdoğan, şu ifadeleri kullanıyor: "Partimin mensupları olarak yalan yanlış haberleri yapan medyaya karşı sizler de kampanyanızı başlatın sürdürün ve bu gazeteleri evinize sokmayın, almayın." Bu sözler, Erdoğan'ın geçmişte de boykotu bir yöntem olarak gördüğünü ortaya koyuyor.
Özel, bu videoyu paylaşarak şu yorumu yaptı: "Tayyip Erdoğan’a helal olan millete haram olamaz! Boykot demokratik haktır. 2008’de medya boykotu başlatan Erdoğan’ın ta kendisidir. Bugün boykotu kötüleyen şuursuzlar baş kötünün müritleridir. Tutarsızlıktan utanmayanlar, yalandan medet umanlar yine rezil oldunuz. Hadi…"
Bu paylaşım, sosyal medyada geniş yankı uyandırdı ve farklı görüşlerin dile getirilmesine zemin hazırladı.
## Erdoğan'dan Fırsatçılara Boykot Çağrısı
Olayın bir diğer ilginç yanı ise Erdoğan'ın sadece 2 ay önce, Ocak ayında yaptığı bir başka boykot çağrısı. Kabine toplantısının ardından konuşan Erdoğan, "Pahalı ürün satanları dize getirecek etkili yöntemlerden biri boykottur. Fırsatçılık yapanlara karşı en büyük kozumuz, satın almama özgürlüğünü kullanmaktır." demişti.
Bu durum, Erdoğan'ın farklı durumlarda boykotu farklı şekillerde değerlendirdiğini gösteriyor.
## Erdoğan'dan Özel'e Sert Eleştiri
Erdoğan, daha önce Özgür Özel'in boykot çağrılarını sert bir dille eleştirmiş ve şu ifadeleri kullanmıştı: "CHP Genel Başkanı yaptığı sorumsuz boykot çağrılarıyla, isim vererek yerli ve milli markaları tehdit ediyor, Cumhuriyeti kurmakla övünen bir partinin genel başkanı çıkıyor resmen siyasi mandacılık talep ediyor."
Bu karşılıklı suçlamalar, siyasi gerilimin tırmanmasına neden oldu.
Peki, tüm bu yaşananlar ne anlama geliyor? Siyasi arenada boykotun yeri nedir? Farklı durumlarda boykot çağrıları ne gibi sonuçlar doğurabilir? Bu soruların cevabı, önümüzdeki günlerde siyasetin seyrini belirleyecek gibi görünüyor.
