Ankara'da 7 yaşındaki down sendromlu Mert Affan Y.'nin bir alışveriş merkezindeki oyun alanına alınmaması büyük tepki çekti. Olayın ardından gözaltına alınan 5 çalışanın adli kontrol şartıyla serbest bırakılması ise şaşkınlık yarattı. Peki, bu üzücü olayda neler yaşandı ve bundan sonra neler olacak?

Oyun Alanında Ayrımcılık İddiası

Mert Affan Y., öğretmeni Sevcan Odabaşı Karakurt ile birlikte Etimesgut'taki bir alışveriş merkezinde bulunan oyun alanına gitmişti. Ancak iddiaya göre, oyun alanı görevlileri Mert'i içeri almadı. Bu durum, diğer çocuklar oyun oynarken Mert'in dışarıda kalmasına neden oldu. Öğretmen Karakurt, bu ayrımcı tavrı sosyal medyada paylaşarak büyük bir farkındalık yarattı.

Öğretmen Karakurt'un paylaşımı kısa sürede yayıldı ve büyük tepkilere yol açtı. Sosyal medya kullanıcıları, bu ayrımcı davranışı kınayarak yetkilileri göreve çağırdı. Etimesgut Belediyesi de hızla harekete geçerek söz konusu işletmede inceleme başlattı. İnceleme sonucunda oyun alanının ruhsatsız olduğu tespit edildi ve mühürlendi.

Hukuki Süreç Başladı

Olayın ardından Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK) ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı da inceleme başlattı. Bakanlık, işletme hakkında Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 'nefret ve ayrımcılık' suçu kapsamında suç duyurusunda bulundu. Bu, olayın ne kadar ciddiye alındığının bir göstergesiydi.

Öğretmen Karakurt'un şikayeti üzerine polis ekipleri de harekete geçti. Oyun salonu sorumlu müdürü E.G. ile 4 kadın çalışan gözaltına alındı. Şüpheliler, emniyetteki işlemlerin ardından adliyeye sevk edildi. Ancak mahkeme, 5 şüpheliyi adli kontrol şartıyla serbest bıraktı. Bu karar, kamuoyunda farklı tepkilere yol açtı.

Adli kontrol şartıyla serbest bırakılma kararı, birçok kişi tarafından yetersiz bulundu. Özellikle sosyal medyada, bu tür ayrımcı davranışların cezasız kalmaması gerektiği yönünde yoğun eleştiriler yapıldı. Ancak hukuki sürecin devam ettiği ve davanın seyrinin ilerleyen günlerde netleşeceği belirtildi.

Down Sendromu Hakkında Bilmeniz Gerekenler

• Down sendromu, bir genetik farklılıktır ve bireylerin fiziksel ve zihinsel gelişimini etkileyebilir.
• Down sendromlu bireylerin öğrenme yetenekleri farklılık gösterebilir, ancak uygun eğitim ve destekle birçok alanda başarılı olabilirler.
• Down sendromlu bireylerin toplumda aktif ve katılımcı bir şekilde yer alması, onların haklarıdır.
• Ayrımcılık, insan haklarına aykırıdır ve hiçbir birey, down sendromlu olması nedeniyle dışlanmamalıdır.

Bu üzücü olay, toplumda farkındalık yaratmak ve ayrımcılıkla mücadele etmek için önemli bir fırsat sunuyor. Down sendromlu bireylerin eşit haklara sahip olduğunu ve toplumun her alanında yer alması gerektiğini unutmamalıyız. Bu tür olayların tekrar yaşanmaması için hepimizin sorumluluk alması gerekiyor.