Ankara'da üniversite öğrencileri, geçtiğimiz günlerde yaşanan olayların ardından tutuklanan arkadaşlarına destek olmak amacıyla Sakarya Caddesi'nde bir araya geldi. Öğrenciler, yaptıkları basın açıklamasıyla tutuklamaları protesto ederek, "Gözaltılar, tutuklamalar, baskılar bizi yıldıramaz" şeklinde sloganlar attı.

Öğrencilerden Gelecek Çağrısı

Öğrenciler adına basın açıklamasını okuyan Mert Aldemir, gençliğin geleceğine sahip çıkma çağrısında bulundu. Aldemir, "19 Mart'tan bu yana üniversite öğrencileri olarak, ülkenin dört bir yanında yalnızca bir tepki değil bu düzenin gençliğe sunduğu geleceksizliğe karşı bir yaşam talebiyle alanlardayız. Beyazıt’ta, ODTÜ’de, birçok kampüste yükselen bu itiraz, sadece bugüne değil, geleceğimize sahip çıkma çağrısıdır." dedi.

Aldemir, açıklamasına şöyle devam etti: "Bizler bu eylemlerde; yoksulluğun, işsizliğin, baskının ve güvencesizliğin karşısında birlikte duruyoruz. Bu sesin dalga dalga yayılması; gençliğin sözünü büyütmesinin ve ortak bir geleceği kurma iradesinin sonucudur. Bu iradeye yönelen saldırılar yalnızca hukuki değil, aynı zamanda fizikseldir. 25 Nisan günü Ankara’da, şehrin ortasında, tam da bu adaletsizlikleri teşhir eden 30 sıra arkadaşımız polis şiddetiyle gözaltına alındı."

Öğrencilerin açıklamalarında öne çıkan diğer noktalar ise şöyleydi:

• Gözaltına alınan öğrencilere yönelik işkence iddiaları
• Tutuklamaların hukuki dayanağının olmaması
• Gençliğin kamusal alandaki varlığının suç sayılması

"Arkadaşları Haklarını Kullandıkları İçin Gözaltına Alındılar"

Mert Aldemir, "Arkadaşlarımız, hiçbir hukuki dayanağı olmadan iki gün boyunca rehin tutuldu. Bizler bu tabloyu iyi tanıyoruz: işkencecileri koruyan, suçluyu aklayan bu düzenden hesap soracak olan yine gençliktir" ifadelerini kullandı.

Aldemir, "Bu süreçte, 27 Nisan tarihinde dört sıra arkadaşımız – Rojbin, Ozan, Taylan ve İbrahim – hukuki hiçbir gerekçeye dayanmayan şekilde tutuklandı. Gerekçe açık: Her gün eylem yapmaları. Evet, arkadaşlarımız haklarını kullandıkları için gözaltına alındılar. Bu durum, gençliğin kamusal alandaki varlığını suç sayan, anayasal hakları keyfi biçimde sınırlayan bir yaklaşımın göstergesidir" dedi.

Kuyu Tipi Hapishanelere Tepki

Öğrenciler, açıklamalarında ayrıca 24 Ocak'tan bu yana tutuklu bulunan Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) üyelerinin Kuyu tipi hapishanelere konulmasına da tepki gösterdi. Bu cezaevlerinin insanlık onuruna aykırı olduğunu ve işkencenin sistematik bir aracı olduğunu belirten öğrenciler, Kuyu tipi hapishanelerin derhal kapatılmasını ve arkadaşlarının serbest bırakılmasını talep etti.

Ankara'daki öğrenci eylemi, gençlerin sesini duyurma ve haklarını savunma kararlılığını bir kez daha gözler önüne serdi. Tutuklu arkadaşlarının serbest bırakılması ve Kuyu tipi hapishanelerin kapatılması talepleriyle öğrenciler, mücadelelerine devam edeceklerini vurguladılar.