Türkiye, Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki ihtilafı çözme hedefiyle kurulan AGİT Minsk Grubu'nun kapatılmasını olumlu buldu. Bu karar, bölgedeki barış sürecine nasıl etki edecek?

AGİT Minsk Grubu Neden Kapatıldı?

AGİT Minsk Grubu, Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki Dağlık Karabağ ihtilafını çözmek amacıyla 1992 yılında kurulmuştu. Ancak, yıllar süren müzakerelere rağmen somut bir sonuç alınamaması ve bölgedeki jeopolitik gelişmeler, grubun etkinliğini sorgulanır hale getirdi. Azerbaycan'ın Karabağ'daki askeri zaferi ve sonrasında yaşanan gelişmeler, Minsk Grubu'nun varlık nedenini ortadan kaldırdı.

Türkiye'nin bu kararı memnuniyetle karşılaması, Ankara'nın bölgedeki gelişmelere verdiği önemi gösteriyor. Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, Minsk Grubu'nun kapatılmasının, bölgedeki yeni gerçekliklerin kabulü anlamına geldiği belirtildi. Ayrıca, Türkiye'nin, Güney Kafkasya'da kalıcı barış ve istikrarın sağlanması için her türlü çabayı desteklemeye devam edeceği vurgulandı.

Türkiye'nin Bölgedeki Rolü

Türkiye, Azerbaycan'a verdiği güçlü destekle bölgedeki dengeleri değiştiren önemli bir aktör haline geldi. Karabağ savaşında Azerbaycan'ın yanında yer alması, Türkiye'nin bölgedeki nüfuzunu artırdı. Ankara, Bakü ile stratejik ortaklığını derinleştirerek, enerji projeleri ve askeri işbirliği gibi alanlarda önemli adımlar attı.

Türkiye'nin bölgedeki barış sürecine katkıları da dikkate değer. Ankara, Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki normalleşme sürecini destekleyerek, iki ülke arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi için çeşitli girişimlerde bulundu. Türkiye'nin bu çabaları, bölgedeki gerginliklerin azaltılmasına ve güven ortamının oluşturulmasına yardımcı olabilir.

Kararın Bölgeye Etkileri

AGİT Minsk Grubu'nun kapatılması, Güney Kafkasya'da yeni bir dönemin başlangıcı olarak değerlendirilebilir. Bu karar, bölgedeki güç dengelerini yeniden şekillendirebilir ve yeni işbirliği fırsatları yaratabilir. Ancak, bazı riskler de bulunmaktadır.

• Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki ihtilafın tamamen çözülmemesi
• Bölgedeki diğer aktörlerin (Rusya, İran) rekabeti
• Yeni gerginliklerin ortaya çıkma ihtimali

Bu nedenle, bölgedeki tüm aktörlerin dikkatli ve yapıcı bir şekilde hareket etmesi, kalıcı barış ve istikrarın sağlanması için önemlidir. Türkiye'nin, bölgedeki gelişmeleri yakından takip ederek, yapıcı rolünü sürdürmesi bekleniyor.

AGİT Minsk Grubu'nun kapanmasıyla birlikte, Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki ilişkilerde yeni bir sayfa açılıyor. Türkiye'nin bu kararı memnuniyetle karşılaması, bölgedeki barış ve istikrar arayışlarına verdiği desteği gösteriyor. Ancak, kalıcı bir çözüm için tüm tarafların işbirliği ve diyalog içinde olması gerekiyor. Aksi takdirde, bölgede yeni gerginliklerin yaşanması kaçınılmaz olabilir.