Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK),Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu (ITUC) 2025 Küresel Haklar Endeksi'nin sonuçlarını değerlendirerek Türkiye'nin işçi hakları konusundaki karnesini gözler önüne serdi. Rapora göre Türkiye, işçi ve sendikal hakların korunması konusunda dünya genelinde en kötü performans gösteren 10 ülke arasında yer alıyor. Bu durum, ülkedeki emekçilerin karşı karşıya kaldığı zorlukları ve hak ihlallerini bir kez daha gündeme taşıdı.

Türkiye'nin İşçi Hakları Karnesi Alarm Veriyor

KESK, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada ITUC'nin 2025 Küresel Haklar Endeksi'nin yayınlandığını duyurdu. Açıklamada, raporda işçi hakları ve sendikal hakların dünya genelinde gerilediğine dikkat çekilirken, Türkiye'nin de bu olumsuz tablodan nasibini aldığı vurgulandı. KESK'in paylaşımında şu ifadelere yer verildi:

“Türkiye’den kamu alanındaki tek üyesi olduğumuz Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu (ITUC),2025 Küresel Haklar Endeksini yayınlandı. Rapora göre, işçi hakları ve sendikal haklar dünya genelinde geriliyor. Yaşanan ihlaller, baskılar nedeniyle Endeks’in hakların güvence altında olmadığını tespit ettiği Türkiye, bu yıl da işçi hakları bakımından en kötü 10 ülke arasında yer alıyor."

Raporda Türkiye ile birlikte işçi hakları konusunda en kötü durumda olan diğer ülkeler ise şöyle sıralandı: Bangladeş, Belarus, Ekvador, Mısır, Eswatini, Myanmar, Filipinler, Nijerya ve Tunus. Bu ülkelerdeki ortak nokta, işçi haklarının sistematik olarak ihlal edilmesi, sendikal örgütlenmenin engellenmesi ve emekçilere yönelik baskıların artması olarak göze çarpıyor.

Sendikal Haklar Neden Bu Kadar Önemli?

Sendikal haklar, işçilerin ekonomik ve sosyal çıkarlarını korumak, çalışma koşullarını iyileştirmek ve işverenlerle eşit şartlarda müzakere edebilmek için sahip oldukları temel haklardır. Bu haklar, örgütlenme özgürlüğü, toplu pazarlık yapma hakkı, grev hakkı gibi unsurları içerir. Sendikal hakların güvence altında olmadığı bir ülkede, işçilerin sömürülme riski artar, çalışma koşulları kötüleşir ve ekonomik eşitsizlik derinleşir.

Türkiye'de son yıllarda sendikal haklara yönelik baskıların arttığı, sendika yöneticilerinin ve üyelerinin çeşitli soruşturmalara maruz kaldığı, toplu sözleşme süreçlerinin zorlaştırıldığı ve grev haklarının kısıtlandığı gözlemleniyor. Bu durum, ülkedeki işçi hakları mücadelesini zorlaştırırken, emekçilerin hak arama özgürlüğünü de ciddi şekilde tehdit ediyor.

KESK'ten Çağrı: Sendikal Haklarımızı Savunmaya Devam Edeceğiz

KESK, yayınladığı raporun ardından yaptığı açıklamada sendikal haklarını savunmaya devam edeceklerini vurguladı. KESK, Türkiye'nin işçi hakları konusunda uluslararası standartlara uyum sağlaması, sendikal örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılması ve emekçilerin hak arama özgürlüğünün güvence altına alınması için mücadele edeceklerini belirtti. KESK'in bu kararlı duruşu, Türkiye'deki işçi hakları mücadelesine umut verirken, emekçilerin haklarını savunma konusundaki kararlılığını da ortaya koyuyor.

Türkiye'nin işçi hakları konusunda en kötü ülkeler arasında yer alması, ülkedeki emekçilerin yaşadığı zorlukları ve hak ihlallerini gözler önüne seriyor. Bu durumun düzeltilmesi için hükümetin ve ilgili kurumların acil önlemler alması, sendikal haklara saygı duyması ve işçi haklarını koruyacak yasal düzenlemeler yapması gerekiyor. Aksi takdirde, Türkiye'deki işçi hakları sorunu daha da derinleşebilir ve ülkenin uluslararası alandaki imajı zarar görebilir. Unutulmamalıdır ki, adil ve eşit bir toplumun temeli, işçi haklarının korunmasından geçer.