Prof. Can'dan Şok Sözler: Asker Dengeydi, Erdoğan Otoriteyi Aldı!
Gündem

Prof. Can'dan Şok Sözler: Asker Dengeydi, Erdoğan Otoriteyi Aldı!


26 May 20255 dk okuma10 görüntülenmeSon güncelleme: 16 June 2025

2010 yılında yapılan ve iktidarın büyük destek verdiği anayasa referandumunun mimarlarından biri olan Prof. Osman Can, dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Can, 1960 ile 2010 yılları arasında Türk siyasetinde asker ve sivil yönetim arasında bir denge olduğunu savundu. Bu dengeyi "antidemokratik" olarak nitelendirmesine rağmen, bir denge unsuru olarak gördüğünü ifade etti. Ancak Can, ilerleyen süreçte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın tüm yetki ve otoriteyi kendi elinde topladığını belirtti.

Askeri Vesayet mi, Sivil Otorite mi?

Prof. Can'ın açıklamaları, Türkiye'deki siyasi tartışmaları yeniden alevlendirecek gibi duruyor. Özellikle 1960-2010 yılları arasındaki döneme ilişkin değerlendirmesi, askeri darbelerin ve müdahalelerin yaşandığı bir süreçte, askerin siyasi bir denge unsuru olarak görülüp görülemeyeceği sorusunu gündeme getiriyor. Can, bu dönemi şu sözlerle özetledi: "Antidemokratikti ama bir dengeydi." Bu ifade, askeri vesayetin antidemokratik yapısını kabul etmekle birlikte, o dönemde farklı güç odakları arasında bir denge sağladığı iddiasını taşıyor.

Peki, askeri vesayet gerçekten bir denge unsuru muydu? Bu soruya verilecek cevap, Türkiye'nin siyasi tarihinde farklı yorumlara yol açabilir. Bazıları, askeri müdahalelerin demokrasiye zarar verdiğini ve hukuk devletini zayıflattığını savunurken, bazıları ise askerin, siyasi istikrarı koruma ve aşırıcılığın önüne geçme gibi rolleri üstlendiğini iddia edebilir.

Erdoğan'ın Otoriteyi Ele Geçirmesi

Prof. Can'ın açıklamalarının bir diğer önemli noktası ise Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın süreç içerisinde tüm otoriteyi elinde toplamasıyla ilgili. Can, bu durumu eleştirerek, güçler ayrılığı ilkesinin zayıfladığını ve denetleme mekanizmalarının işlevsiz hale geldiğini savunuyor olabilir. Bu durum, Türkiye'deki siyasi sistemin geleceği ve demokrasi açısından önemli bir tartışma konusunu oluşturuyor.

Türkiye'nin yakın siyasi tarihi, farklı dönemlerde farklı güç odaklarının etkileşimine sahne olmuştur. Askeri vesayet, koalisyon hükümetleri, sivil toplum hareketleri ve siyasi liderlerin yükselişi gibi farklı dinamikler, Türkiye'nin siyasi manzarasını şekillendirmiştir. Prof. Osman Can'ın açıklamaları, bu karmaşık tarihi yeniden değerlendirme ve geleceğe yönelik dersler çıkarma fırsatı sunuyor.

Sonuç

Prof. Osman Can'ın açıklamaları, Türkiye'nin siyasi geçmişi ve geleceği üzerine önemli soruları gündeme getiriyor. Askerin rolü, sivil otoritenin sınırları, güçler ayrılığı ilkesi ve denetleme mekanizmalarının işlevi gibi konular, Türkiye'nin demokratikleşme sürecinde üzerinde düşünülmesi gereken temel meselelerdir. Bu tartışmaların, Türkiye'nin daha özgürlükçü, adil ve demokratik bir geleceğe ulaşmasına katkı sağlaması umulmaktadır. Unutulmamalıdır ki, her türlü otorite, denetlenebilir ve hesap verebilir olmalıdır.