AK Parti MKYK toplantısının ardından kameraların karşısına geçen Ömer Çelik, gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. Çelik'in açıklamalarının odağında nükleer tesislerin güvenliği, Ukrayna'daki savaş ve İsrail'in nükleer silah politikası vardı. Çelik, uluslararası toplumun bu konulardaki tutumunu eleştirdi ve dikkat çekici değerlendirmelerde bulundu.

Nükleer Tesisler ve Uluslararası Toplumun Sessizliği

Ömer Çelik, Ukrayna'daki nükleer tesislere yönelik saldırılara dikkat çekerek, "Nükleer tesislerin üzerine bomba yağdırılıyor. Burada nükleer meselelerden sorumlu kurumların Ukrayna'daki tesislerle ilgili olarak yüksek sesle konuşurken İran'daki tesislerle ilgili niçin çekimser kaldığı düşünülmesi gereken bir durumdur." ifadelerini kullandı. Bu durumun uluslararası hukukun geçerliliği açısından vahim bir tablo oluşturduğunu vurguladı.

İran ve İsrail'in Nükleer Silah Politikaları

Çelik, İran ve İsrail'in nükleer silah politikaları arasındaki farklılıklara da değinerek, "İran nükleer silahı yokken anlaşmalara taraf bir ülkeyken İsrail nükleer silahları olmasına rağmen anlaşmalara bağlı bir ülke değil. İsrail'in bu nükleer silah sahibi olmasını doğal karşılamamızı istiyorlardı." şeklinde konuştu. Bu durumun kabul edilemez olduğunu ve uluslararası toplumun bu çifte standarda karşı durması gerektiğini belirtti.

Uluslararası Hukukun Önemi

Ömer Çelik'in açıklamaları, uluslararası hukukun uygulanmasındaki çifte standartlara dikkat çekiyor. Nükleer silahların yayılmasının önlenmesi ve nükleer tesislerin güvenliğinin sağlanması için uluslararası toplumun daha tutarlı ve kararlı bir tutum sergilemesi gerektiği vurgulanıyor. Çelik'in açıklamaları, Türkiye'nin bu konudaki hassasiyetini ve uluslararası arenadaki aktif rolünü bir kez daha ortaya koyuyor.

• Nükleer tesislerin güvenliği sağlanmalı
• Uluslararası hukuk herkese eşit uygulanmalı
• Nükleer silahların yayılması önlenmeli

Ömer Çelik'in açıklamaları, uluslararası kamuoyunda geniş yankı uyandıracak gibi görünüyor. Özellikle nükleer silahlanma konusundaki hassasiyet ve İsrail'in nükleer politikasına yönelik eleştiriler, önümüzdeki günlerde daha da tartışılacak gibi duruyor. Türkiye'nin bu konudaki tutumu, bölgedeki dengeleri etkileyebilecek önemli bir faktör olarak öne çıkıyor.