
Öcalan'dan Kritik Çağrı: Süreçte Hassasiyet Şart mı?
DEM Parti İmralı Heyeti'nin Abdullah Öcalan ile yaptığı görüşmenin detayları ortaya çıktı. Heyet, Öcalan'ın sürecin olumlu yönde ilerlemesi için herkesin hassasiyet göstermesi gerektiğini söylediğini açıkladı. Bu açıklama, Türkiye'nin Kürt sorunu ve çözüm süreci açısından önemli bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Peki, Öcalan'ın bu çağrısının arka planında neler var ve bu çağrı ne anlama geliyor?
İmralı'dan Barış Mesajı mı?
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İmralı Heyeti üyeleri Pervin Buldan ve Mithat Sancar ile Asrın Hukuk Bürosu avukatlarından Faik Özgür Erol, 3 Kasım 2025 tarihinde İmralı’da Abdullah Öcalan ile yaklaşık üç saat süren bir görüşme gerçekleştirdiklerini duyurdu. Heyetin açıklamasına göre, Öcalan'ın sağlığı ve moralinin yerinde olduğu belirtildi. Görüşmede, Türkiye'nin içinde bulunduğu sürecin ilerletilmesi ve Kürt sorununun çözümü konuları ele alındı. Öcalan, Türk-Kürt ilişkisinin bin yıllık bir geçmişe sahip olduğunu ve bu ilişkinin güçlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Ayrıca, güncel sorunları kapsayacak bir ufuk oluşturarak hareket edilmesi gerektiğini ifade etti.
Öcalan'ın açıklamalarındaki en dikkat çekici nokta, "pozitif bir aşamayı geliştirmeye çalışıyoruz" ifadesi oldu. Bu ifade, çözüm sürecine yeniden başlama ve barış için umutları yeşertme potansiyeli taşıyor. Ancak, Öcalan'ın bu çabasının başarılı olabilmesi için herkesin hassasiyet, ciddiyet ve sorumluluk bilinciyle hareket etmesi gerektiği vurgulanıyor.
Demokratik Entegrasyon Vurgusu
Öcalan, Kürt olgusunun tüm boyutlarıyla Cumhuriyetin yasallığına dahil edilmesi gerektiğini ve bunun için güçlü bir geçiş sürecinin temel alınması gerektiğini belirtti. Bu yaklaşım, Kürt sorununun çözümünde demokratik entegrasyonun önemini vurguluyor. Öcalan'a göre, bütünsel bir olgu olarak yasallığa geçiş, Demokratik Cumhuriyetin hukuksal temellerini sağlamlaştıracaktır. Ayrıca, demokratik entegrasyonun hem yerel hem de evrensel boyutları olduğu ifade edildi.
Sürecin Geleceği Ne Olacak?
Abdullah Öcalan'ın İmralı'dan yaptığı bu çağrı, Türkiye'nin Kürt sorunuyla ilgili geleceği açısından kritik bir öneme sahip. Çağrının, siyasi aktörler, sivil toplum kuruluşları ve kamuoyu tarafından nasıl karşılanacağı, sürecin yönünü belirleyecek. Herkesin hassasiyet, ciddiyet ve sorumluluk bilinciyle hareket etmesi gerektiği vurgusu, çözüm sürecinin yeniden canlanması için bir fırsat sunuyor. Ancak, bu fırsatın değerlendirilip değerlendirilmeyeceği, önümüzdeki günlerde netlik kazanacak.
Öcalan'ın çağrısının ardından, Türkiye'nin siyasi atmosferinde önemli değişiklikler yaşanabilir. Hükümetin, muhalefetin ve diğer ilgili aktörlerin bu çağrıya nasıl yanıt vereceği, merakla bekleniyor. Eğer tüm taraflar, Öcalan'ın vurguladığı hassasiyet, ciddiyet ve sorumluluk bilinciyle hareket ederse, Türkiye'nin Kürt sorunuyla ilgili yeni bir döneme girmesi mümkün olabilir. Aksi takdirde, mevcut durumun devam etmesi ve hatta daha da kötüleşmesi riski bulunuyor.













