11 Mayıs 2025 Pazar

Metan Alarmı! Emisyonlar Neden Azalmıyor? İşte Şok Eden Rapor

Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) tarafından yayınlanan Küresel Metan Takipçisi raporu, dünyada enerji sektöründen kaynaklanan metan emisyonlarının azaltma çabalarına rağmen yüksek seviyelerde seyretmeye devam ettiğini gösteriyor. Fosil yakıtlardan kaynaklanan metan emisyonlarının uydu verilerine dayalı analizine göre, durum oldukça kritik. Peki, bu durumun arkasında yatan sebepler neler ve gelecekte bizi neler bekliyor?

Metan Emisyonlarının Kaynağı: Fosil Yakıtlar

Rapora göre, insan faaliyetlerinden kaynaklanan metan emisyonlarının yaklaşık üçte birini fosil yakıtlar oluşturuyor. Petrol, gaz ve kömürde yaşanan rekor üretim, enerji sektöründen kaynaklanan metan emisyonlarının yıllık 120 milyon tonla yüksek seviyede kalmasına neden oluyor. Bu durum, iklim değişikliğiyle mücadelede atılması gereken adımların ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. IEA'nın tahminleri, resmi olarak raporlanan seviyenin oldukça üzerinde olmasına rağmen, metan emisyonlarının takibine yönelik veri toplama çalışmalarında ve şeffaflıkta iyileşme görülüyor. Şu anda 25 uydu metan emisyonlarına yönelik veri sağlayabilirken, geçen yıl büyük petrol ve gaz tesislerinden metan gazı sızıntısı rekor seviyeye ulaştı.

Terk Edilmiş Kuyuların Tehlikesi

Terk edilmiş petrol, gaz kuyuları ve kömür madenleri, geçen yıl dünya çapında 8 milyon ton metan emisyonuna yol açtı. Bu durum, sadece aktif olarak kullanılan enerji kaynaklarının değil, terk edilmiş olanların da çevreye ne kadar büyük bir tehdit oluşturduğunu gösteriyor. Bu kuyuların ve madenlerin kontrol altına alınması, metan emisyonlarını azaltma çabalarında önemli bir adım olacaktır. Enerji sektöründen kaynaklı metan emisyonlarının yüzde 70'inin maliyet etkin teknolojilerle önlenebilir olması, aslında çözümün mümkün olduğunu ortaya koyuyor.

Taahhütler ve Gerçekler

Ülkeler ve şirketlerin metan emisyonlarını azaltmaya yönelik mevcut taahhütleri küresel petrol ve gaz üretiminin yüzde 80'ini kapsarken, şu anda bu üretimin sadece yüzde 5'i, neredeyse sıfıra yakın metan emisyonu standardını karşılıyor. IEA Başkanı Fatih Birol'un da belirttiği gibi, son veriler metan konusundaki uygulamaların hedeflerin gerisinde kalmaya devam ettiğini gösteriyor. ABD ve Avrupa Birliği liderliğinde 100'ün üzerinde ülke, 2021'de Küresel Metan Taahhüdüne katılarak, metan emisyonlarını 2030'a kadar 2020 seviyesine göre en az yüzde 30 azaltmayı hedeflemişti. Bu hedefe ulaşmak için daha kararlı ve etkili adımlar atılması gerekiyor.

Küresel metan emisyonlarının yüksek seviyelerde seyretmesi, iklim değişikliğiyle mücadelede karşılaşılan zorlukları bir kez daha gözler önüne seriyor. Fosil yakıtlardan kaynaklanan emisyonların azaltılması, terk edilmiş kuyuların kontrol altına alınması ve taahhütlerin yerine getirilmesi, bu mücadelenin önemli adımları olacaktır. Aksi takdirde, gelecekte daha büyük çevresel sorunlarla karşılaşmamız kaçınılmaz olabilir.

İlgili Haberler