Marmara Denizi'nde yaşanan son deprem sonrası yapılan açıklamalar tartışma yaratmaya devam ediyor. Prof. Dr. Osman Bektaş, 23 Nisan'da meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki depremin bölgedeki enerjinin sadece %12'sini boşalttığı yönündeki değerlendirmelere karşı çıkarak, bu tür hesaplamaların yanıltıcı olabileceği uyarısında bulundu.
Enerji Hesaplamaları Ne Kadar Güvenilir?
Prof. Dr. Osman Bektaş, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, asıl sorunun boşalan değil, biriken enerji miktarının belirlenmesindeki belirsizlikler olduğunu vurguladı. Fay segmentlerinin yönleri, derinlik boyunca kayma hızları, kilitlenme derinlikleri ve kilitlenme oranlarının tam olarak bilinmediğine dikkat çeken Bektaş, bu tür hesaplamaların sağlıklı sonuçlar vermeyeceğini ifade etti. "Bu tür oranlamalar kamuoyunu yanıltabilir" diyen Bektaş, bilimsel açıdan daha dikkatli olunması gerektiğini belirtti.
Bektaş'ın eleştirileri şu noktalara odaklanıyor:
- Fay segmentlerinin parametrelerindeki belirsizlikler
- Enerji kaçağı (creep) gibi gerçeklerin göz ardı edilmesi
- Adalar Fayı'nın sığ kilitlenmesi ve düşük sürtünme direnci
Adalar Fayı'nda Durum Farklı Mı?
Adalar Fayı'nın sığ kilitlenmesi ve düşük sürtünme direnci nedeniyle, 1766’dan bu yana biriken enerjinin sanılandan daha az olacağının bilimsel bir gerçek olduğunu belirten Bektaş, San Andreas Deprem Tahmin Çalışma Grubu'nun (UCERF3) 2013–2014 yıllarında yaptığı gibi, creep yapan faylar için deprem bütçesinin (beklenen büyüklüğün) daha düşük hesaplandığını hatırlattı. Marmara’da yapılan hesaplarda bu tür düzeltmelerin yapılmadığını ifade etti.
Bektaş'tan Net Uyarı!
Prof. Dr. Osman Bektaş'ın uyarıları, Marmara Bölgesi'ndeki deprem riskinin hala yüksek olduğuna işaret ediyor. Yapılan enerji hesaplamalarının kesin sonuçlar vermediğini ve daha kapsamlı araştırmalar yapılması gerektiğini vurgulayan Bektaş, kamuoyunun doğru bilgilendirilmesinin önemine dikkat çekiyor. Unutulmamalıdır ki, deprem gerçeğiyle yaşamayı öğrenmek ve gerekli önlemleri almak hayati önem taşıyor.
