Kürtçe'ye Resmi Statü Talebi: Van'da Kürt Dil Bayramı Coşkusu!
Gündem

Kürtçe'ye Resmi Statü Talebi: Van'da Kürt Dil Bayramı Coşkusu!


25 May 20255 dk okuma2 görüntülenmeSon güncelleme: 25 May 2025

Van'da 15 Mayıs Kürt Dil Bayramı coşkuyla kutlandı. Kutlamalarda, Kürtçe'nin tüm resmi, toplumsal ve gündelik alanlarda serbest olması talebi dile getirildi. Van'da faaliyet gösteren 22 kurum, Kürt Kültürünü ve Dilini Geliştirme Derneği (Kürdi-Der) öncülüğünde bir araya gelerek bu önemli talebi vurguladı.

Kürtçe'ye Anayasal Statü Çağrısı

Sanat Sokağı'nda toplanan kalabalık, Kürtçe'nin resmi ve eğitim dili olması yönündeki taleplerini pankartlar ve dövizlerle dile getirdi. Etkinliğe, yerine kayyum atanan Van Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Abdullah Zeydan, DEM Parti ve DBP Van il-ilçe yönetimleri ile çok sayıda vatandaş katıldı. Dernek yöneticilerinden Ali Ataman, Kürtçe'nin statüsünün Anayasa ve yasalarda tanınması gerektiğini vurgulayarak şunları söyledi:

  • Kürtçe'nin statüsü Anayasa ve yasalarda tanınmalı.
  • Anaokulundan üniversiteye kadar her düzeyde Kürtçe eğitim olmalı.
  • Kürt halkının karşı karşıya olduğu hukuki ve fiili yasaklar kaldırılmalı, Kürtçe tüm resmi, toplumsal ve gündelik kurum ve alanlarda serbest olmalı.
  • Türkçe'ye dönüştürülen yer isimleri iade edilmeli.

"Bijî Zimanê Kurdî" Sloganları Yankılandı

DEM Parti Dil, Kültür ve Sanat Komisyonu Eş Sözcüsü Heval Dilbahar da yaptığı konuşmada, "Kürtçe'ye sahip çıkalım" çağrısında bulundu. Konuşmaların ardından katılımcılar, "Bijî zimanê Kurdî" (Yaşasın Kürt Dili) sloganları eşliğinde yürüyüş gerçekleştirdi. Bu coşkulu yürüyüş, Kürtçe'nin yaşatılması ve geliştirilmesi yönündeki kararlılığı bir kez daha gözler önüne serdi.

Kürt Dil Bayramı kutlamaları, Kürtçe'nin resmi statü kazanması ve anadilinde eğitim hakkının sağlanması taleplerinin yükseldiği önemli bir platform oldu. Van'daki bu etkinlik, Kürtçe'nin yaşatılması ve gelecek nesillere aktarılması için verilen mücadelenin bir parçası olarak tarihe geçti. Kürtçe'nin önündeki engellerin kaldırılması ve dilin özgürce kullanılabileceği bir ortamın yaratılması, bölgedeki kültürel zenginliğin korunması açısından büyük önem taşıyor. Bu tür etkinlikler, farkındalık yaratma ve talepleri yetkililere duyurma noktasında kritik bir rol üstleniyor.