Kültür Radyo Televizyon (KRT) çalışanlarının, maaş ve diğer ücretlerin ödenmemesi üzerine başlattığı direniş 5. gününe girdi. Bayram gününde dahi eylemlerine devam eden KRT emekçileri, meslektaşları ve destekçileriyle bir araya gelerek seslerini duyurmaya çalıştı. Çalışanlar adına yapılan açıklamada, kanal yönetiminin tutumu sert bir dille eleştirildi ve talepler dile getirildi.

KRT Çalışanlarından Bayramda Anlamlı Dayanışma

KRT TV çalışanları, bayramı aileleriyle geçirmek yerine, maaşlarının ödenmemesi ve yaşanan diğer sorunlara dikkat çekmek amacıyla kanalda nöbet tutmaya devam ediyor. Bayramlaşma programına, siyasi parti temsilcileri, sivil toplum kuruluşları ve gazeteciler de katılarak destek verdi. Programa katılan isimler arasında TİP Genel Başkanı Erkan Baş, SOL Partili Alper Taş, Saadet Partisi milletvekili Mustafa Kaya, DEM Parti milletvekili Kezban Konukçu ve Gazeteci Zafer Arapkirli de yer aldı.

Çalışanlar adına açıklamayı yapan Fatih Yapıcı, KRT TV yönetiminin açıklamalarına tepki göstererek, "Yaşadığımız kriz sadece bir ödeme krizi değil" dedi. Yapıcı, kanalın 2023 sonbaharında Fırat Bozfırat tarafından satın alınmasıyla başlayan sorunlara dikkat çekti. Kanalın yayın çizgisindeki değişiklikler, kadro istikrarsızlığı, keyfi işten çıkarmalar ve editöryal bağımsızlıktan uzak çalışma ortamı gibi faktörlerin krizi derinleştirdiğini vurguladı.

Yapıcı, "Editöryal bağımsızlığın olmadığı, düşük ücretlerin kanal politikası haline getirildiği bu süreç, maaşların ve yemek ücretlerinin düzensiz ödenmesi ve daha sonra hiç ödenmemesi halini almıştır" ifadelerini kullandı. Çalışanların taleplerini sıralayan Yapıcı, 10 Haziran'da tüm hak edişlerin ödenmesini ve editöryal bağımsızlığın sağlanmasını istedi.

Çalışanların Talepleri ve Kanal Yönetimine Çağrı

KRT çalışanlarının temel talepleri şu şekilde sıralandı:

• 10 Haziran'da eski ve halihazırda çalışanların tüm hak edişlerinin ödenmesi
• Kanalın yayın hayatına kaldığı yerden devam etmeye başladığında editöryal bağımsızlığın sağlanması

Çalışanlar, gazeteciliğin kamu yararı bilinciyle yapılması gereken bir iş olduğunu vurgulayarak, direnişlerinin sadece kendi haklarını almak için değil, tüm basın camiasına örnek olmak ve ülkenin daha iyi bir geleceğe sahip olmasını sağlamak için olduğunu belirtti. Bu talepler karşılanana kadar direnişe kararlılıkla devam edeceklerini ifade ettiler.

Medya Sektöründe Yaşanan Sorunlara Dikkat

KRT TV'de yaşanan bu olay, Türkiye'deki medya sektöründe yaşanan sorunları bir kez daha gözler önüne serdi. Özellikle yerel ve muhalif kanalların yaşadığı ekonomik zorluklar, çalışanların haklarının gasp edilmesine ve basın özgürlüğünün kısıtlanmasına yol açabiliyor. Bu durum, gazetecilik mesleğinin itibarını zedelerken, kamuoyunun doğru ve tarafsız bilgiye erişimini de engelliyor.

KRT çalışanlarının direnişi, sadece kendi haklarını savunmakla kalmıyor, aynı zamanda tüm medya çalışanlarına ve basın özgürlüğüne sahip çıkmak için önemli bir örnek teşkil ediyor. Çalışanların kararlılığı ve dayanışması, medya sektöründe yaşanan sorunlara karşı umut ışığı oluyor.

KRT çalışanlarının başlattığı bu direniş, medya sektöründeki adaletsizliklere karşı önemli bir duruş sergiliyor. Çalışanların kararlılığı ve kamuoyunun desteğiyle, haklarının en kısa sürede teslim edilmesi ve kanalın yeniden özgür ve bağımsız bir yayın politikası izlemesi umuluyor. Bu süreç, diğer medya kuruluşları için de bir ders niteliği taşıyarak, çalışan haklarına saygı duymanın ve basın özgürlüğünü korumanın önemini bir kez daha hatırlatıyor.