İsviçre'nin önde gelen yayınlarından Die Weltwoche'de yayımlanan bir makale, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı "Büyük Erdoğan" olarak nitelendirerek dikkatleri üzerine çekti. Francis Pike imzalı analizde, Erdoğan'ın Türkiye'yi nasıl dönüştürdüğü ve gelecekte nasıl bir rol oynayacağı değerlendirildi.
Erdoğan: Türkiye'nin Yenileyicisi mi?
Makalede, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın güç, din, ekonomi ve dünya siyasetini ustalıkla dengelediği vurgulanarak, "Ülkesinin en büyük yenileyicisi olarak tarihe geçebilir" ifadesi kullanıldı. 23 yıldır iktidarda olan Erdoğan'ın, Fatih Sultan Mehmet, Kanuni Sultan Süleyman, Yavuz Selim ve Mustafa Kemal Atatürk gibi Türkiye'nin büyük tarihi liderleri arasında yer alabileceği belirtildi.
Türkiye'nin stratejik konumuna da değinilen makalede, Erdoğan'ın "Türkiye, Avrupa'nın Doğu'ya, Doğu'nun da Avrupa'ya açılan kapısıdır. Avrupa'nın hafife almaması gereken bir bağlantı işlevine sahibiz" sözleri hatırlatıldı. Türkiye'nin Avrupa'nın Rusya'ya karşı savunmasında kilit bir rol oynadığına ve NATO üyesi olarak Avrupa ülkeleri arasında en büyük orduya sahip olduğuna dikkat çekildi.
Makalede ayrıca, Erdoğan'ın "hafife alınabilecek kolay bir ortak olmadığını gösterdiği" belirtilerek, Batılı alternatifler yerine Rus S-400 füze sistemini tercih etmesinin ABD'yi kızdırdığı, ancak Batı'nın Erdoğan'ı kendi tarafında tutmak için dikkatli davranması gerektiği ifade edildi.
Türkiye'nin Ekonomik Yükselişi
Makalede Cumhurbaşkanı Erdoğan döneminde Türkiye'de yaşanan ekonomik gelişmelere de dikkat çekildi:
- 2002'de 12,5 milyon olan turist sayısı 2024'te 62,2 milyona yükseldi.
- İstanbul Havalimanı, Avrupa'nın en yoğun havalimanlarından biri haline geldi.
- Türk Hava Yolları (THY), dünyanın en büyük ve en karlı havayolu şirketlerinden biri oldu.
AK Parti iktidarı döneminde elde edilen ekonomik başarıların göz ardı edilemeyeceği belirtilerek, 2002'de iktidara gelindiğinde kişi başına düşen Gayri Safi Yurt İçi Hasıla'nın 3 bin 583 dolar olduğu, bunun bugün 16 bin 876 dolar ile 4 kattan fazla arttığı aktarıldı.
Makalede, "Avrupa ülkeleriyle kıyaslandığında Türkiye, Hollanda'nın hemen arkasında ve İsviçre'nin önünde 7. büyük ekonomidir. Uluslararası Para Fonu (IMF), 2025 için yüzde 3,1 gibi etkileyici bir ekonomik büyüme beklemektedir. Bu eğilim devam ederse Erdoğan'ın 2028'de yeniden seçilme umutları için iyiye işaret olacaktır. Başarıları göz önüne alındığında, ona karşı bahse girmek akıllıca olmayacaktır" değerlendirmesi yapıldı.
Jeopolitik Denge ve Türkiye'nin Rolü
Makalede, Erdoğan'ın "Bazılarının neo-Osmanlı olarak adlandırdığı bir strateji ile Erdoğan, Türkiye'nin nüfuzunu genişletti. Bu da Balkanlar'daki eski Osmanlı topraklarıyla dostane ilişkiler kurmasını sağladı. Doğudaki Türk diasporası da ihmal edilmedi. Türkiye dünyanın jeopolitik eksenlerinden biri, bu yüzden de tüm büyük güçler onunla iyi ilişkiler içinde olmak istiyor. Erdoğan bu kozu her zaman çok ustaca oynadı. Erdoğan, hiçbir tarafı ötekileştirmeme konusunda ustaca bir yeteneğe sahip" ifadelerine yer verildi.
Sonuç olarak, İsviçre basınında çıkan bu analiz, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliğindeki Türkiye'nin hem ekonomik hem de jeopolitik açıdan önemli bir oyuncu haline geldiğini vurguluyor. Erdoğan'ın başarıları ve stratejik hamleleri, onu sadece Türkiye'de değil, uluslararası arenada da dikkatle takip edilen bir figür haline getiriyor. Ancak, makalede yer alan bazı eleştiriler de göz ardı edilmemeli ve Türkiye'nin geleceği için farklı perspektiflerin değerlendirilmesi önemlidir.