İstanbul'da gerçekleşen 11. Trans Onur Yürüyüşü, polis müdahalesiyle gölgelendi. Kadıköy'de toplanan trans+ aktivistlere yönelik polis şiddeti ve gözaltılar, kamuoyunda büyük tepkiyle karşılandı. Aktivistlerin kararlı duruşu ve insan hakları savunucularının tepkileri, olayın yankılarını artırdı.

Polis Müdahalesi ve Gözaltılar

Kadıköy Acıbadem sokaklarında bir araya gelen trans+ aktivistlere polis sert bir şekilde müdahale etti. En az 60 kişi darbedilerek gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar arasında dört çocuk ve Türkiye vatandaşı olmayan bir kişi de bulunuyor. Sabah saatlerinde, yürüyüş başlamadan önce üç trans aktivist, "Genel Bilgi Toplama" (GBT) gerekçesiyle gözaltına alınmıştı.

Eyleme destek vermek için alana gelen İstanbul Milletvekilleri Kezban Konukçu ve Özgül Saki de polis kalkanlarıyla ablukaya alınmak istendi. Polis, milletvekillerine "Yasaklı eyleme öncülük yaptınız," dedi. Eylemin başladığı ilk anlarda ise gruba doğru sivil bir araç sürüldü. Sivil bir araçla gözaltına alınan trans bir aktivist, polis şiddetine maruz kaldığı sırada, bir yurttaş şiddete tepki gösterdi. Ancak polis bu kişiyi de tehdit ederek “Burada kalan herkes hakkında işlem yapılacak,” dedi. Söz konusu uyarı, milletvekillerini de kapsayacak şekilde alanın tamamına yöneltildi.

Aktivistlerin Direnişi ve Tepkiler

Polis engellemelerine rağmen yürüyüşü sürdüren trans aktivistleri, "Size asla teslim olmadık, teslim olmayacağız" sloganları attı. Gözaltına alınanların durumu ve sağlık koşulları hakkında henüz bir açıklama yapılmazken, insan hakları örgütleri ve avukatlar süreci yakından takip ediyor.

bianet'e konuşan Özgül Saki “11. Trans Onur Yürüyüşü’nün yapılması devlet şiddetiyle engellendi. İşkenceyle arkadaşlarımızı gözaltına aldılar. 11. Trans Onur Yürüyüşü, sadece bu sokakta değil bütün sokaklarda sesini duyurmaya devam edecek. Biz de bu sokakların açılması için mücadeleye devam edeceğiz,” dedi. Kezban Konukçu ise “Saray rejiminin LGBTİ+’ları şeytanlaştırarak iktidarını pekiştirmesine izin vermeyeceğiz. Bir kişi bile arkada bırakmayacağız. Hep birlikte kazanacağız ve mutlaka Saray rejimini yeneceğiz,” dedi.

• Aktivistler kararlı duruşlarını koruyor.
• İnsan hakları örgütleri süreci yakından izliyor.
• Siyasi temsilciler destek veriyor.

"Başkaldırı" Teması ve Anlamı

“Başkaldırı/Serhildan” temasıyla gerçekleştirilen yürüyüş, devlet politikaları nedeniyle intihara sürüklenen translar ile Sırrı Süreyya Önder'e adandı. Yürüyüşün basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

“Varlığımızı, hafızamızı, birbirimize olan inancımızı büyütmek için buradayız. Geçen yıl engellemeye çalıştığınız yürüyüşümüzü, baskıya karşı direnişle büyüttük. Bugün sokaktaki varlığımız, kitleselleşmemize yönelik engellerinize teslim olmadığımızın ilanıdır. 2023’te, 6 yıllık aradan sonra 18 Haziran Translarla Eşitlik Günü’nde yaptığımız şanlı 9. Trans Onur Yürüyüşü’nden ardından bu yıl da sokaklardayız. Size asla teslim olmadık, teslim olmayacağız. Yürüyüşümüzü, devletin intihara sürükleyen mekanizmalarıyla hayatları çalınan translara ve her daim yanımızda olan barış güvercini Sırrı Süreyya’ya adıyoruz."

Açıklamada ayrıca, LGBTİ+ haklarının savunulması ve barışın inşası vurgusu yapıldı: "Bu topraklarda gerçek bir barış olacaksa, TRANSLAR olmadan olmaz."

İstanbul'daki 11. Trans Onur Yürüyüşü'ne yönelik polis müdahalesi, LGBTİ+ hakları savunucuları ve insan hakları örgütleri tarafından sert bir şekilde kınandı. Gözaltına alınan aktivistlerin serbest bırakılması ve benzer olayların tekrar yaşanmaması için çağrılar yapıldı. Olay, Türkiye'deki LGBTİ+ hakları mücadelesinin önemini bir kez daha gözler önüne serdi.