İsrail'de tartışma yaratan bir yasa tasarısı gündeme bomba gibi düştü. Filistinli mahkumların zehirli iğneyle idam edilmesini öngören tasarı, meclisten geçti. Bu karar, uluslararası alanda büyük tepkilere yol açarken, bölgedeki gerilimi de tırmandıracağa benziyor. Peki, bu tasarı ne anlama geliyor? İşte detaylar…

Zehirli İğne İdamı: İsrail'in Yeni Tasarısı Ne Anlama Geliyor?

İsrail'in meclisinden geçen bu tasarı, Filistinli mahkumların zehirli iğneyle idam edilmesinin önünü açıyor. Tasarının en dikkat çekici yanı ise, idam kararlarına itiraz hakkının tanınmaması. Bu durum, hukuk çevrelerinde büyük endişe yaratırken, insan hakları örgütleri de karara sert tepki gösteriyor. Tasarı, kabul edilmesi halinde idam kararlarının salt çoğunlukla verilebilmesini öngörüyor.

İsrail'de yayın yapan Kanal 12'nin haberine göre, bu tasarı ilk olarak İsrail Ulusal Güvenlik Konseyi'ne sunuldu. Tasarının hayata geçirilmesi halinde, hakkında hüküm kesinleşen Filistinli mahkumlar, İsrail Ceza İnfaz Kurumu tarafından 90 gün içinde zehirli iğneyle idam edilecek. Haberde, bu uygulamanın "ırkçı saiklerle İsraillileri öldüren" Filistinlilere yönelik olacağı iddia ediliyor.

Bu tasarı, İsrail hapishanelerinde tutulan binlerce Filistinli mahkumun durumunu daha da kötüleştirebilir. İnsan hakları örgütleri, uzun süredir bu hapishanelerdeki işkence, kötü muamele ve tıbbi ihmal iddialarını gündeme getiriyor. Yeni tasarı, bu koşulların daha da ağırlaşmasına neden olabilir.

Ben-Gvir'in Rolü: Siyasi Etkiler Neler Olacak?

Bu tartışmalı düzenlemenin arkasındaki isim ise aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir. Ben-Gvir, oylamanın ardından yaptığı açıklamada tasarıyı "verilen bir sözün yerine getirilmesi" olarak nitelendirdi. Daha önce de defalarca Filistinli mahkumlara idam cezası getirilmesi çağrısında bulunan Ben-Gvir'in bu konudaki ısrarı, tasarının meclisten geçmesinde önemli rol oynadı.

• Itamar Ben-Gvir: Aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı
• Siyasi Etki: Tasarı, İsrail siyasetinde gerilimi artırabilir.
• Uluslararası Tepkiler: Birçok ülke ve kuruluş, tasarıya karşı çıkıyor.

Uzmanlara göre, bu tasarının devlet güvenliği, yargı bağımsızlığı ve insan hakları normları açısından ciddi sonuçları olabilir. Tasarının kabul edilmesi, İsrail'in uluslararası arenadaki imajını da olumsuz etkileyebilir.

Uluslararası Tepkiler ve İnsan Hakları Endişeleri

Uluslararası insan hakları örgütleri, tasarının idam cezası uygulamalarını siyasi saiklerle genişletebileceği uyarısında bulunuyor. Örgütlerin raporlarına göre, İsrail hapishanelerinde kadınlar ve çocuklar da dahil olmak üzere binlerce Filistinli tutuluyor. Birçok tutuklu, kötü muamele, işkence veya tıbbi ihmale maruz kalıyor. Bu durumun bazı mahkumların ölümüne yol açtığı belirtilirken, tasarının mevcut koşulları daha da ağırlaştıracağı ifade ediliyor.

İnsan hakları savunucuları, bu tasarının uluslararası hukuka aykırı olduğunu ve İsrail'in insan hakları konusundaki yükümlülüklerini ihlal ettiğini savunuyor. Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği gibi kuruluşların da tasarıya karşı çıkması bekleniyor.

İsrail'in bu tartışmalı adımı, bölgedeki barış umutlarını zayıflatırken, uluslararası toplumun da tepkisini çekiyor. Tasarının geleceği ve Filistinli mahkumlar üzerindeki etkileri ise merakla bekleniyor.