
İsrail'den Ev Yıkımı! Batı Şeria'da Neler Oluyor?
İsrail ordusunun Batı Şeria'da Filistinlilere ait bir evi havaya uçurması, bölgedeki gerginliği tırmandırdı. Kalkiliya kentinde yaşanan bu olay, İsrail'in Filistinlilere yönelik ev yıkımı politikasının bir parçası olarak değerlendiriliyor. Peki, bu yıkımın ardında yatan sebepler neler ve bölgede neler yaşanıyor?
Batı Şeria'da Gerilim Tırmanıyor
İşgalci İsrail ordusuna bağlı birlikler, Kalkiliya kentine bağlı Bake el-Hatab beldesine baskın düzenledi. Burada Filistinli Abdulgani ailesine ait 120 metrekarelik bir ev kuşatıldı ve ardından havaya uçuruldu. İsrail, bu eylemi, ailenin oğlu Sultan'ın 2024'te Kdumim Yahudi yerleşim birimi civarında bir İsrail askerini öldürmesiyle ilişkilendiriyor. Ağustos 2024'ten beri aranan Sultan'ın hala yakalanamamış olması, İsrail'in bu türden sert önlemlere başvurmasına neden oluyor.
İsrail makamları, Filistinlilere ait evleri yıkma politikasını, İsrail hedeflerine yönelik saldırılar düzenleyenlere karşı bir caydırıcı önlem olarak savunuyor. Ancak bu uygulama, insan hakları kuruluşları ve uluslararası örgütler tarafından sert bir şekilde eleştiriliyor. Bu kuruluşlar, söz konusu önlemin uluslararası hukukta yasaklanan bir "toplu cezalandırma" biçimi olduğuna dikkat çekiyor.
Ev Yıkımının Hukuki Boyutu
Uluslararası hukuk, işgal altındaki topraklarda yaşayan sivillerin korunmasını ve toplu cezalandırma uygulamalarının yasaklanmasını öngörür. İsrail'in Filistinlilere ait evleri yıkması, bu ilkelere aykırı bir eylem olarak değerlendiriliyor. Bu tür eylemler, bölgedeki gerginliği artırmanın yanı sıra, Filistin halkının yaşam koşullarını da olumsuz etkiliyor.
Ev yıkımlarının Filistin halkı üzerindeki etkileri sadece maddi kayıplarla sınırlı kalmıyor. Bu tür eylemler, aynı zamanda psikolojik travmalara, yerinden edilmelere ve sosyal dokunun zedelenmesine de yol açıyor. Aileler, evlerini kaybetmenin yanı sıra, geleceklerine dair belirsizliklerle de karşı karşıya kalıyor.
Uluslararası Toplumun Tepkisi
İsrail'in Filistinlilere yönelik ev yıkımı politikası, uluslararası toplum tarafından yakından takip ediliyor ve sık sık eleştiriliyor. Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği gibi kuruluşlar, İsrail'i bu tür eylemlerden kaçınmaya ve uluslararası hukuka uygun davranmaya çağırıyor. Ancak bu çağrılar, İsrail'in politikalarında önemli bir değişikliğe yol açmış değil.
- Uluslararası toplumun tepkisi genellikle kınama ve çağrılardan oluşuyor.
- Ancak bu tepkilerin, İsrail'in politikalarını değiştirmede yetersiz kaldığı görülüyor.
- Daha etkili bir uluslararası baskı için, ekonomik ve siyasi yaptırımların gündeme gelmesi gerektiği savunuluyor.
Batı Şeria'da yaşanan bu son olay, İsrail-Filistin çatışmasının devam ettiğini ve bölgedeki gerginliğin her an tırmanabileceğini gösteriyor. Ev yıkımları, yerleşim birimi inşaatları ve diğer provokatif eylemler, barış sürecinin önünde önemli engeller oluşturuyor. Uluslararası toplumun, bu konuda daha aktif bir rol üstlenmesi ve tarafları diyalog masasına oturtacak adımlar atması gerekiyor.