İran Nükleer Anlaşması Uzatılıyor mu? BM'den Şok Karar!
Gündem

İran Nükleer Anlaşması Uzatılıyor mu? BM'den Şok Karar!


27 September 20255 dk okuma3 görüntülenmeSon güncelleme: 27 September 2025

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK),İran'ın nükleer programına ilişkin önemli bir karar için toplandı. 28 Eylül'de yürürlüğe girmesi beklenen 2015 Ortak Kapsamlı Eylem Planı'nın (OKEP) uzatılması oylaması yapıldı. Ancak, taslak karar veto edildi.

Nükleer Anlaşma Neyi Amaçlıyordu?

2015 yılında İran ile Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 5 daimi üyesi (ABD, Rusya, Çin, İngiltere, Fransa) ve Almanya arasında imzalanan OKEP, İran'ın nükleer programını sınırlandırmayı ve karşılığında ülkeye uygulanan ekonomik yaptırımları kaldırmayı amaçlıyordu. Anlaşma, İran'ın nükleer silah geliştirmesini engellemeyi ve bölgedeki istikrarı sağlamayı hedefliyordu.

Anlaşmanın temel unsurları şunlardı:

  • İran'ın uranyum zenginleştirme kapasitesinin sınırlandırılması
  • Nükleer tesislerin uluslararası denetime açılması
  • Ekonomik yaptırımların kademeli olarak kaldırılması

Vetonun Ardındaki Nedenler

Taslak kararın veto edilmesi, uluslararası arenada farklı yorumlara neden oldu. Karşı çıkan ülkeler, anlaşmanın uzatılmasının İran'ın nükleer faaliyetlerini meşrulaştıracağını ve bölgedeki gerginliği artıracağını savundu. Diğer yandan, anlaşmayı destekleyenler ise diplomasinin önemine vurgu yaparak, sorunun diyalog yoluyla çözülmesi gerektiğini belirtti. Vetonun nedenleri arasında, anlaşmanın şartlarının yetersiz olduğu ve İran'ın taahhütlerine tam olarak uymadığı yönündeki endişeler de yer alıyor.

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) tarafından yapılan denetimlerde, İran'ın bazı noktalarda anlaşmaya tam olarak uymadığına dair bulgular elde edilmişti. Bu durum, anlaşmanın geleceği hakkında soru işaretleri yaratmıştı.

BM Güvenlik Konseyi'nde alınan bu karar, İran'ın nükleer programı ve bölgedeki güvenlik durumu üzerinde önemli etkiler yaratabilir. Taraflar arasındaki gerginliğin artması ve nükleer silahlanma yarışının hızlanması gibi riskler bulunuyor. Uluslararası toplumun, bu hassas dönemde diplomasiyi ön planda tutarak, soruna kalıcı bir çözüm bulması büyük önem taşıyor.