
İmamoğlu Protestolarına Şok Rapor! Polis Şiddeti Mi Var?
Uluslararası Af Örgütü, Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınması ve tutuklanması sürecinde yaşanan protestolarla ilgili dikkat çekici bir rapor yayınladı. Raporda, kolluk kuvvetlerinin protestoculara karşı kullandığı yöntemler mercek altına alındı. Özellikle biber gazı, göz yaşartıcı gaz ve kinetik etkili mermilerin kullanımının hukuka aykırı olduğu vurgulandı. Bu durum, barışçıl protesto hakkının ihlali olarak değerlendirildi.
Af Örgütü'nden Sert Eleştiriler
Uluslararası Af Örgütü'nün raporunda, Türk polisinin protestolara müdahale şekli sert bir dille eleştirildi. Örgüt, kolluk görevlilerinin orantısız güç kullanarak uluslararası insan hakları hukukunu ve standartlarını ihlal ettiği sonucuna vardı. Raporda şu ifadelere yer verildi:
- Biber gazı ve göz yaşartıcı gazın hedef gözetmeksizin kullanılması
- Kinetik etkili mermilerin yakın mesafeden ateşlenmesi
- Barışçıl protestocuların dağıtılması
Bu uygulamaların, ifade özgürlüğünü kısıtladığı ve protesto hakkını engellediği belirtildi. Af Örgütü, yetkililere soruşturma çağrısında bulundu.
Polis Şiddeti İddiaları ve Soruşturma Talebi
Rapor, İmamoğlu'nun tutuklanmasının ardından başlayan protestolarda yaşanan polis şiddeti iddialarını yeniden gündeme getirdi. Birçok sivil toplum kuruluşu ve insan hakları örgütü, polisin orantısız güç kullandığına dair şikayetlerde bulunmuştu. Uluslararası Af Örgütü'nün raporu, bu iddiaları destekler nitelikte. Örgüt, bağımsız bir soruşturma başlatılarak sorumluların tespit edilmesini ve cezalandırılmasını talep ediyor.
Türkiye'de protesto hakkı, Anayasa ve uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınmıştır. Ancak, son yıllarda protestolara yönelik müdahalelerin arttığı ve polis şiddeti iddialarının sıklaştığı gözlemleniyor. Bu durum, insan hakları savunucuları ve sivil toplum kuruluşları tarafından endişeyle karşılanıyor. Uluslararası Af Örgütü'nün raporu, bu endişeleri daha da artırmış durumda.
Uluslararası Af Örgütü'nün bu çarpıcı raporu, İmamoğlu protestolarında yaşanan polis müdahalelerinin boyutunu gözler önüne seriyor. Rapor, sadece Türkiye'deki insan hakları tartışmalarını alevlendirmekle kalmayacak, aynı zamanda uluslararası platformda da yankı uyandıracak gibi görünüyor. Soruşturma çağrılarına kulak verilip verilmeyeceği ise merak konusu.