İHD'den Hasta Mahpuslara Destek: 10. Yargı Paketi Ayrımcılık mı?
Gündem

İHD'den Hasta Mahpuslara Destek: 10. Yargı Paketi Ayrımcılık mı?


11 June 20255 dk okuma10 görüntülenmeSon güncelleme: 25 June 2025

İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi, kamuoyunda "10. Yargı Paketi" olarak bilinen yeni infaz düzenlemelerine tepki gösterdi. Dernek, paketin özellikle hasta mahpuslar konusundaki eksiklikleri ve infaz sistemindeki ayrımcılığı derinleştirmesi nedeniyle eleştirilerini dile getirdi. Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu önünde yapılan basın açıklamasında, "Eşitlik ilkesine uygun bir yasa hemen şimdi" pankartı açıldı ve yeni yasanın infaz sistemindeki eşitsizlikleri daha da artırdığı vurgulandı.

İHD'den Hasta Mahpuslar İçin Çağrı

İHD İstanbul Şubesi adına açıklamayı okuyan Hasan Yaviç, yeni yargı paketinde ağır hasta mahpusların kapsam dışında bırakılmasını "açıkça ayrımcılık" olarak nitelendirdi. Adalet Bakanlığı'nın hasta mahpuslara dair kamuoyuna herhangi bir veri sunmadığını belirten Yaviç, "Tespit edebildiğimiz kadarıyla hapishanelerinde 335’i ağır olmak üzere toplam 1.412 hasta mahpus bulunmaktadır. Bu sayıların, yalnızca derneğimize ulaşan başvurulara dayandığını ve gerçek sayının çok daha yüksek olduğunu belirtmek gerekir" dedi.

Yaviç, ulusal ve uluslararası hukuk kurallarını işaret ederek, "Mahpuslar aynı zamanda insan onuruna uygun şekilde muamele görme ve yaşama haklarına sahiptir. Ayrıca cezaevi koşullarında tedavisi mümkün olmayan mahpuslar için infazın durdurulması bir zorunluluktur" hatırlatmasını da yaptı. İHD, hasta mahpusların durumuna dikkat çekerek, infaz sistemindeki adaletsizliklere son verilmesi çağrısında bulundu.

10. Yargı Paketi Beklentileri Karşılamadı mı?

İHD İstanbul Şubesi, 10. Yargı Paketi'nin beklentileri karşılamadığını ve mevcut eşitsizlikleri derinleştirdiğini savunuyor. Dernek, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkum edilen mahpusların konutta infaz uygulamasının dışında bırakılmasının, ceza infaz sisteminde eşitlik ilkesini açıkça ihlal ettiğini ifade etti. Yaviç, bu durumun hukuken eşit durumda olan kişiler arasında ayrımcılık yarattığını ve Anayasa'nın 10. maddesinde güvence altına alınan eşitlik ilkesine aykırı olduğunu belirtti.

Dernek, ayrıca hasta mahpusların tahliyesinde Adli Tıp Kurumu (ATK) raporunun tek belirleyici kriter olarak kabul edilmesini de eleştirerek, AİHM'in bu konuda bağımsız kurumların raporlarına da yer verilmesi gerektiği yönündeki kararlarını hatırlattı. İHD İstanbul Şubesi, ATK’nin tek yetkili merci olmasının hasta mahpusların sağlık hakkının idare tarafından keyfi biçimde engellenmesine neden olduğunu vurguladı.

İHD'nin Talepleri ve Çağrısı

İHD İstanbul Şubesi, 10. Yargı Paketi’nde yer alan düzenlemelerin mevcut eşitsizlikleri derinleştirdiğini ve hasta mahpuslar açısından yaşam hakkı ihlaline yol açtığını belirterek şu çağrıda bulundu:

  • İnsan Hakları Derneği olarak bu yasayı kabul etmiyoruz.
  • Tüm siyasi partileri, Anayasa’nın eşitlik ilkesine ve Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası insan hakları sözleşmelerine uygun davranmaya davet ediyoruz.
  • Hasta mahpusların yaşadığı hak ihlalleri sona ermeli; infaz sistemi adil, eşitlikçi ve insan haklarına dayalı bir yapıya kavuşturulmalıdır.

İHD'nin bu çağrısı, hasta mahpusların yaşadığı zorluklara dikkat çekmeyi ve infaz sisteminde daha adil bir yaklaşımın benimsenmesini amaçlıyor. Dernek, insan hakları savunucuları ve kamuoyunu bu konuda duyarlı olmaya davet ediyor.

İHD İstanbul Şubesi'nin açıklamaları, Türkiye'deki infaz sisteminin ve hasta mahpusların durumunun ne kadar kritik olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Derneğin çağrıları, yetkililerin bu konuda daha duyarlı ve adil bir yaklaşım sergilemesi için önemli bir uyarı niteliği taşıyor. Hasta mahpusların yaşam haklarının korunması ve infaz sistemindeki eşitsizliklerin giderilmesi için acil adımlar atılması gerekiyor.