İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde (İBB) başlayan ve "İmamoğlu suç örgütü" iddialarını içeren soruşturma, yeni ve çarpıcı detayları gün yüzüne çıkarıyor. Ortaya çıkan belgeler ve itiraflar, buzdağının sadece görünen yüzü olduğunu gösteriyor. Soruşturma derinleştikçe, çok daha büyük skandalların ortaya çıkması ve yeni itirafların gelmesi bekleniyor.

Yeraltındaki Büyük Hayalet: Metro İddiaları

Daha önce gündeme gelen "hayali asfalt" iddialarının ardından, şimdi de İBB'deki en büyük hayaletin yeraltında, yani metro projelerinde olduğu öne sürülüyor. Konu, İmamoğlu ve CHP'nin söz verip yapmadığı yeni metro hatları değil. AK Parti döneminde projelendirilmiş, temeli atılmış ancak çeşitli sebeplerle tamamlanmamış hatlar mercek altına alınıyor. Üç yıl önce İstanbul'un her yerinde "Dünyada aynı anda 10 metro yapan tek şehir" afişleri yer alırken, şimdi bu afişler ortadan kayboldu.

İddialara göre, Kemal Kılıçdaroğlu ve Meral Akşener'in de katıldığı Bostancı Metrosu dışında (ki bu da AK Parti projesiydi),son altı yıldır İBB'nin açılışını yaptığı tek bir metro hattı bile bulunmuyor. Hatta CHP yönetiminin göreve gelir gelmez dört metro hattını durdurduğu ve birini toprakla kapattığı belirtiliyor. Ulaştırma Bakanlığı ise bu duruma karşılık olarak Gayrettepe-İstanbul Havalimanı ve Kirazlı metrosunu tamamlayarak hizmete açtı.

Peki, bu metro projeleri için alınan dış kredilere ne oldu? İddialara göre, burada da "hayali metrolar" söz konusu. İmamoğlu'nun sık sık "engelleniyoruz" söylemi ve "dış kredi bulduk" övünmeleri dikkat çekiyor. Küresel finans kuruluşlarının da desteğiyle ilk beş yılında ciddi miktarda dış kredi bulan İmamoğlu, bu kredileri "İstanbul'un ulaşım sorununu çözecek yatırımlar" olarak tanıttı.

3 Milyar Dolar Nerede Kayıp?

İstanbul'a sadece metro projeleri için milyarlarca liralık kredi sağlayan dünyanın önde gelen banka ve finans kuruluşlarından bazıları şunlar:

• EBRD'den 175 milyon Euro
• Deutsche Bank'tan 110 milyon Euro
• AFDE'den 86 milyon Euro
• Societe Generale'den 100 milyon Euro
• BNP Paribas'tan 198 milyon Euro
• AIIB'den 100 milyon Euro
• Emirates NBD, ING, JP Morgan, HSBC gibi kuruluşlardan toplamda 715 milyon dolar kredi

Bu kredilerin toplam miktarı 1 milyar 445 milyon Euro ve 1 milyar 600 milyon doları buluyor. Türk Lirası karşılığı ise yaklaşık 120 milyar TL. Ancak bu paraların metro projelerine harcanıp harcanmadığı belirsizliğini koruyor. Metro inşaatlarının devam edip etmediği bilinmezken, Sayıştay dahil hiçbir kurumun bu projeleri denetlemediği iddia ediliyor.

Müteahhitler İsyan Ediyor: Ödeme Alamıyoruz!

Paraların metro projelerine harcanmadığının bir diğer işareti ise müteahhitlerin "Tek kuruş ödeme alamadık" diyerek isyan etmeleri. Bu durum, İstanbul'un yeraltında "hayali ve organize işler" çevrildiği şüphesini artırıyor. İş çevrelerinde dolaşan iddialara göre, alınan dış krediler, İBB iştiraklerinde sahte hakediş belgeleriyle buharlaştırılıyor. Gizlice oluşturulan İBB ekosisteminde, krediler ortak TL hesabına alınıyor ve iştiraklere aktarılıyor. Ancak metro inşaatını yapan müteahhitlere tek kuruş ödeme yapılmıyor.

Soruşturma Ne Gösterecek?

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın bu "hayalet" sistemi "zimmet ve nitelikli dolandırıcılık" suçu kapsamında yürüttüğü soruşturma, merakla bekleniyor. Soruşturma sonucunda, İBB'deki bu iddiaların ne kadarının gerçek olduğu ve paraların nereye gittiği ortaya çıkacak. Sayıştay denetiminin de tam bir muamma olduğu belirtilirken, bu konu da ayrı bir inceleme konusu olarak değerlendiriliyor.

İBB'deki bu iddialar, İstanbul'un geleceği için büyük önem taşıyor. Soruşturmanın sonuçları, sadece İBB'deki yolsuzluk iddialarını aydınlatmakla kalmayacak, aynı zamanda İstanbul'un ulaşım projelerinin geleceğini de şekillendirecek.