
Ev İşçileri İsyanı: İspanya'da Onurlu Mücadele!
İspanya'da göçmen kadınların öncülük ettiği bir hareket, ev içi ve bakım işlerinin görünmezliğini kırmak için yaratıcı taktiklerle mücadele ediyor. Tiyatrodan sendikalaşmaya uzanan bu süreç, AB'nin en yüksek yargı organına başvurularla ve İspanya'da kritik yasal değişikliklerle sonuçlandı. En büyük kazanım ise kesişimsel dayanışma ve bakımın gücüyle beslenen kalıcı bir toplumsal hareketin doğması oldu.
Ev İşçileri İçin Dönüm Noktası: C189 ve Parlamento Oylaması
9 Haziran 2022'de İspanya Parlamentosu, Uluslararası Çalışma Örgütü'nün Ev İşçileri Sözleşmesi'ni (C189) onayladı. Aynı yılın Şubat ayında Avrupa Birliği Adalet Divanı (CJEU),ev işçileri ve bakım emekçilerine sosyal güvenlikte eşit erişim tanınmamasını dolaylı cinsiyet ayrımcılığı sayarak İspanya aleyhine karar vermişti. Bu karar ve yıllara yayılan örgütlenme, reformların önünü açtı.
Ekim 2022'de yürürlüğe giren yasa, sektörde çalışan ve çoğu göçmen olan yüz binlerce kadına yazılı sözleşme, asgari ücret, işsizlik ödeneği, emeklilik, haksız feshe karşı koruma ve iş sağlığı–güvenliği güvenceleri tanıdı. Ancak düzensiz statüde, kayıt dışı çalışan kadınlar bu haklara fiilen erişemedi; geçmiş prim dönemlerinin sayılmaması da birçok emekçiyi dışarıda bıraktı.
"Yardım"dan İşe: Tarihsel Arka Plan
Ev içi ve bakım emeğinin güvencesizliği, 20. yüzyıl başlarından itibaren cinsiyet rolleri ve göçle iç içe ilerledi. Franco döneminde kırsaldan gelen kadınlar, 1960’larda kurulan özel çalışma rejimi altında düşük güvencelerle çalıştırıldı. 2000’lere kadar “özel rejim”, kadınların önemli kısmını kayıt dışına iterken, ücretli bakım işi de “yardım” olarak değersizleştirildi. İspanyol kadınların işgücüne katılımıyla ortaya çıkan “bakım krizi”, bu yükü Latin Amerika başta olmak üzere Küresel Güney’den gelen göçmen kadınlara devretti; fakat “işçi” statüsü ve haklar hâlâ eksikti.
Dominikli aktivist Rafaela Pimentel, 2000’lerde Madrid’de Territorio Doméstico’yu kurarak “ev içini politik biçimde çerçeveleyen” bir kadın mekânı yarattı. SEDOAC ile birlikte atölyeler, tiyatro, müzik ve dans etkinlikleri, yalnız çalışmanın yarattığı izolasyonu kolektif deneyime dönüştürdü. Metroda el broşürü dağıtmaktan, yatılı işçileri evlerinde ziyaret etmeye uzanan görünürlük çabaları “acımaya değil onura” yaslandı. Renkli peruklu, maskeli yürüyüşler kimlik gizlemeyi bir kutlamaya çevirdi; 8 Mart ve 30 Mart eylemleriyle kamusal tanınma talebi büyüdü.
Barselona’da Ekvadorlu Norma Falconi, belgesiz göçmen haklarıyla ev işçiliği mücadelesini birleştirerek 2011’de Katalonya’nın ilk bağımsız kadın öncülüğündeki sendikasını, Sindillar/Sindihogar’ı kurdu. Feminist ekonomi ilkeleri, yatay karar alma, hukuki destek, mesleki eğitim ve “kolektif öz-bakım” sendikanın omurgasını oluşturdu. Hikâye anlatıcılığı, mutfak ve tekstil aktivizmi gibi yaratıcı pratikler politik eylemin parçası oldu.
Mahkeme Zaferi ve Sınırlar
İş hukuku avukatı Javier de Cominges’in üstlendiği “Mariana” dosyasında yerel mahkeme, sosyal güvenliğe eşit erişim yokluğunu sorgulamak üzere CJEU’ya başvurdu. 24 Şubat 2022’de Mahkeme, sektörde neredeyse tüm çalışanların kadın olmasını dikkate alarak düzenlemeyi dolaylı cinsiyet ayrımcılığı saydı. Bu, AB genelinde bağlayıcı emsal oldu ve İspanya’yı kapsamlı bir mevzuat değişikliğine zorladı.
Yeni yasa önemli bir sıçrama olsa da özellikle yatılı işçiler için çalışma saatlerinin üst sınırı ve asgari izinler hâlâ yetersiz. Haftada 60 saate kadar vardiyalar ve fazla mesai ödenmemesi yaygın. AB dışı göçmenlerin yoğun olduğu bu grupta sigortasız çalışma oranı yüksek. Düzensiz statü, en kırılgan kadınların yasadan dışlanması anlamına geliyor.
Mücadele, yalnızca iş hukuku değil; göç, barınma, sağlık ve bakımın toplumsal örgütlenişini hedefleyen daha geniş bir adalet projesi olarak devam ediyor. Bu hareket, ev işçilerinin haklarını savunmanın ötesinde, daha adil ve eşitlikçi bir toplum için verilen küresel bir mücadelenin önemli bir parçasını oluşturuyor. Kolektif bakım anlayışı, bu mücadelenin hem aracı hem de amacı olarak öne çıkıyor ve dayanışmanın gücünü bir kez daha gözler önüne seriyor.