Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK),2025 yılının ilk çeyreğine ilişkin Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) verilerini açıkladı. Açıklanan verilere göre, Türkiye ekonomisi yılın ilk çeyreğinde yüzde 2 oranında büyüme kaydetti. Bu büyüme oranı, ekonomik toparlanma sürecinde önemli bir işaret olarak değerlendiriliyor. Peki, bu büyüme hangi sektörlerden kaynaklandı ve ekonominin geleceği için ne anlama geliyor?

Büyümeye Katkı Sağlayan Sektörler

GSYH'yi oluşturan faaliyetler incelendiğinde, bazı sektörlerin diğerlerine göre daha fazla öne çıktığı görülüyor:

• İnşaat Sektörü: Toplam katma değerde yüzde 7,3'lük bir artış gösterdi.
• Bilgi ve İletişim Faaliyetleri:Yüzde 6,1'lik büyüme ile dikkat çekiyor.
• Diğer Hizmet Faaliyetleri:Yüzde 4,7 oranında büyüdü.
• Mesleki, İdari ve Destek Hizmet Faaliyetleri:Yüzde 4'lük bir artış kaydetti.

Bu sektörlerin yanı sıra gayrimenkul faaliyetleri, ürünler üzerindeki vergiler, hizmetler ve finans-sigorta faaliyetleri de büyümeye olumlu katkı sağladı. Ancak, tarım ve sanayi sektörlerinde ise düşüş yaşandı.

Hanehalkı ve Devlet Harcamaları

2025 yılının ilk çeyreğinde yerleşik hanehalklarının nihai tüketim harcamaları yüzde 2 oranında arttı. Devletin nihai tüketim harcamaları yüzde 1,2 artarken, gayrisafi sabit sermaye oluşumu ise yüzde 2,1'lik bir artış gösterdi. Mal ve hizmet ihracatı ise yüzde 0,01 azalırken, ithalat yüzde 3 arttı.

İş Gücü Ödemeleri ve Gelir Dağılımı

İş gücü ödemeleri, 2025 yılının ilk çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 42,9 oranında arttı. Net işletme artığı/karma gelir ise yüzde 31,2 arttı. İş gücü ödemelerinin cari fiyatlarla gayrisafi katma değer içerisindeki payı, geçen yılın birinci çeyreğinde yüzde 41,7 iken, bu oran 2025 yılı birinci çeyreğinde yüzde 43,7 oldu. Net işletme artığı/karma gelirin payı ise geçen yılın birinci çeyreğinde yüzde 36,4 iken, 2025 yılı birinci çeyreğinde yüzde 35 olarak gerçekleşti.

Türkiye ekonomisinin 2025 yılının ilk çeyreğinde kaydettiği yüzde 2'lik büyüme, özellikle inşaat, bilgi ve iletişim gibi sektörlerin katkısıyla gerçekleşti. Hanehalkı ve devlet harcamalarındaki artış da büyümeyi destekleyen unsurlar arasında yer aldı. Ancak, tarım ve sanayi sektörlerindeki düşüşler dikkat çekici. İş gücü ödemelerindeki artış, gelir dağılımında olumlu bir gelişme olarak değerlendirilebilirken, ihracattaki azalma ve ithalattaki artış ise dış ticaret dengesi açısından takip edilmesi gereken bir durum. Ekonomideki bu gelişmelerin sürdürülebilirliği ve gelecekteki büyüme potansiyeli, önümüzdeki dönemde izlenecek politikalarla yakından ilişkili olacaktır.