Antalya'da yaşanan inanılmaz olay, bir aileyi derinden sarstı. 16 yıllık evliliğin ardından gelen bir telefon, Hüseyin A.'nın hayatını tamamen değiştirdi. Yaptırılan DNA testi, 3 çocuğundan 2'sinin biyolojik babasının kuzeni olduğunu ortaya çıkardı. İşte detaylar…

İhbarla Gelen Şok Gerçek

Antalya'nın Kepez ilçesinde yaşayan Hüseyin A. (43),2007 yılında Ş.T. (35) ile evlendi. Bu evlilikten 2'si kız, 3 çocukları dünyaya geldi. Ancak 2023 yılında anlaşmalı olarak boşanmaları, her şeyin başlangıcı oldu. Boşanmanın ardından Hüseyin A.'yı arayan bir komşusu, eşinin kuzeniyle ilişkisi olduğunu ve çocuklar için DNA testi yaptırması gerektiğini söyledi. Bu ihbar üzerine Hüseyin A.'nın dünyası başına yıkıldı.

Komşusunun iddiasını ciddiye alan Hüseyin A., Antalya 13’üncü Aile Mahkemesi’ne başvurarak babalık davası açtı. Mahkeme kararıyla Antalya Adli Tıp Grup Başkanlığı’nda yapılan DNA testinin sonuçları, tam anlamıyla bir şok etkisi yarattı. Test sonuçlarına göre, Hüseyin A.’nın oğlu E.A.’nın (16) yüzde 99.99 olasılıkla biyolojik babası olduğu, ancak kızları H.A. (13) ve E.A. (10) için biyolojik babalığın reddedildiği raporlandı.

Mahkeme Kararı ve Ailedeki Yıkım

DNA testinin ardından mahkeme, 2 kız çocuğunun soy bağının reddine karar verdi. Bu karar, sadece Hüseyin A.'nın değil, tüm ailenin hayatını derinden etkiledi. Hüseyin A., yaşadığı şoku şu sözlerle ifade etti:

Olayın ardından Hüseyin A., büyük bir travma yaşarken, çocukların psikolojileri de olumsuz etkilendi. Aile, bir yandan bu şok edici gerçeği kabullenmeye çalışırken, diğer yandan da çocukların geleceği için endişeleniyor.

Türkiye'de DNA Testleri ve Babalık Davaları

Türkiye'de babalık davaları ve DNA testleri, son yıllarda giderek artan bir öneme sahip. Bu tür davalar, genellikle aldatma şüphesi veya soy bağının tespiti gibi nedenlerle açılıyor. DNA testleri, günümüzde yüzde 99.99 gibi yüksek bir doğruluk oranıyla sonuç vererek, hukuki süreçlerde önemli bir delil niteliği taşıyor.

Babalık davaları, sadece hukuki sonuçlar doğurmakla kalmıyor, aynı zamanda ailelerin sosyal ve psikolojik yapılarını da derinden etkiliyor. Özellikle çocukların bu tür durumlardan en az şekilde etkilenmesi için uzmanlar, ailelere psikolojik destek almalarını öneriyor.

Hüseyin A.'nın yaşadığı bu olay, aile içi ilişkilerin karmaşıklığını ve güvenin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Yaşanan bu trajik olay, sadece bir ailenin değil, tüm toplumun ders çıkarması gereken bir vaka olarak kayıtlara geçti.