Çin, ABD ile arasındaki ticaret savaşının giderek kızışmasıyla birlikte, ihracat sektöründeki istihdamı korumak amacıyla dikkat çekici bir adım attı. İngiliz The Economist dergisinin haberine göre, ülke, "gizli bir silah" olarak nitelendirilen yeni stratejilere yöneldi. Peki, bu stratejinin detayları neler ve Çin ekonomisi için ne anlama geliyor?
Geleneksel Olmayan Ekonomiye Geçiş
ABD'nin uyguladığı yüksek gümrük tarifeleri, Çin'de yaklaşık 16 milyon ihracat işçisi için ciddi riskler oluşturdu. Banka tahminleri, uzun vadede 15,8 milyon iş kaybının yaşanabileceğini öngörüyor. Bu kaybı telafi etmek isteyen Çin yönetimi, zarar gören firmalara destek verse de, daha geniş çaplı bir dönüşüme imza atıyor. Giderek artan biçimde “geleneksel olmayan ekonomi” ya da “bağımsız ekonomi” olarak adlandırılan modele geçiliyor.
Bu sistem; yemek ve kurye hizmetlerinden araç çağırma uygulamalarına, serbest çalışanlardan düzensiz iş sahiplerine kadar birçok alanı kapsıyor. Resmi verilere göre Çin'de bu sektörde çalışan sayısı en az 84 milyon, yarı zamanlı ve kendi hesabına çalışanlarla birlikte bu sayı 200 milyonu aşıyor. Çin’in en büyük dağıtım firmalarından Meituan, tek başına 7,5 milyondan fazla kuryeyi istihdam ediyor. Bu işler zor koşullarda yapılsa da, birçok aile için geçici bir çıkış yolu oluşturuyor.
Komünist Parti'den Yeni Yaklaşım
Çin Komünist Partisi başlangıçta bu platformlara mesafeli yaklaştı. 2020’de bu şirketler “sermayenin düzensiz genişlemesi” şeklinde tanımlanmıştı. Ancak 2023’te Başbakan’ın bu firmaların tüketim ve istihdam yaratma kapasitesini övmesiyle, hükümetin tutumu değişti. Bu değişimle birlikte, hükümet bu platformların çalışanlarına sosyal güvence sağlamasını teşvik etmeye başladı. Sosyal sigorta, emeklilik katkısı gibi uygulamalarla paralel bir sosyal güvenlik ağı inşa edilmeye çalışılıyor.
Robot Teslimatlar ve Gelecek Endişesi
Buna rağmen sistemin geleceğiyle ilgili soru işaretleri sürüyor. Bazı çalışanlar, sosyal güvence maliyetinin kendi gelirlerinden kesileceğinden kaygı duyuyor. Kimi şehirlerde kuryeler, ileride azalan iş gücü nedeniyle emeklilik sisteminin sürdürülemeyeceği düşüncesiyle bu katkı sistemlerine dahil olmayı reddetti.
Öte yandan teknoloji de yeni bir tehdit unsuru olarak öne çıkıyor. Bazı firmalar sipariş teslimatlarını robotlar ve insansız hava araçlarıyla yapmaya başladı. Bu yöntemle milyonlarca teslimat gerçekleştirildi. The Economist, bu gelişmelerin ışığında otomasyonun, “esnek” ve “bağımsız” olarak tanımlanan bu sektörlerde bile istihdamı azaltabileceğini vurguladı.
Çin'in bu yeni ekonomi modeli, krizlere karşı yüksek bir uyum kapasitesini gösteriyor. Ancak, otomasyonun yükselişi ve sosyal güvence endişeleri gibi faktörler, bu modelin uzun vadeli sürdürülebilirliği konusunda soru işaretleri yaratıyor. Çin hükümetinin bu zorlukların üstesinden nasıl geleceği, ülkenin gelecekteki ekonomik başarısı için kritik bir rol oynayacak.