Bartın'ın Ulus ilçesinde, Kurban Bayramı'nın üçüncü gününde asırlık bir gelenek yaşatıldı. Köy halkı, davul zurna eşliğinde kapı kapı dolaşarak bayramlaştı ve geleneksel ikramlarda bulundu. Bu renkli etkinlik, birlik ve beraberlik duygularını pekiştirerek unutulmaz anlara sahne oldu.

Asırlık Gelenek Ulus'ta Yaşatılıyor

Ulus ilçesine bağlı üç mahalleden oluşan köyde, Kurban Bayramı'nın üçüncü günü coşkuyla kutlandı. Köy muhtarı Mustafa Yıldırım'ın önderliğinde bir araya gelen köylüler, ellerinde davul zurna ile sokak sokak gezerek eş, dost ve akrabalarının bayramını kutladı. Bu gelenek, bir asırdan fazla süredir devam ediyor ve her yıl aynı heyecanla yaşatılıyor.

Bayram ziyaretleri sırasında ev sahipleri, misafirlerine geleneksel olarak helva, lokum ve kurban eti ikram etti. Çocuklar da unutulmadı; onlara bayram harçlığı verilerek yüzleri güldürüldü. Bu güzel adet, nesilden nesile aktarılarak köyün kültürel mirasının önemli bir parçası haline gelmiştir.

Davul Zurna Eşliğinde Bayram Coşkusu

Köy sakinleri ve bayram için köye gelen misafirler, gün boyu süren etkinliklerde davul zurna eşliğinde oyunlar oynayarak doyasıya eğlendi. Bu coşkulu atmosfer, bayramın ruhunu en güzel şekilde yansıttı. Köy muhtarı Mustafa Yıldırım, geleneği yaşatmaya devam edeceklerini vurgulayarak, "Bu birlik ve beraberlik örneği gelecek nesillere aktarılmalı," dedi.

Bu tür gelenekler, toplumun sosyal bağlarını güçlendirmenin yanı sıra kültürel kimliğin korunmasında da önemli bir rol oynar. Bartın'ın Ulus ilçesindeki bu asırlık bayram geleneği, bölge halkının birlik ve beraberlik içinde yaşama arzusunu en güzel şekilde ortaya koymaktadır.

• Davul zurna eşliğinde bayramlaşma
• Geleneksel ikramlar (helva, lokum, kurban eti)
• Çocuklara bayram harçlığı

Gelecek Nesillere Miras

Bartın'ın Ulus ilçesinde yaşatılan bu asırlık bayram geleneği, sadece bir kutlama değil, aynı zamanda bir kültürel mirasın da ifadesidir. Köy halkının bu geleneği yaşatma konusundaki kararlılığı, gelecek nesillerin de bu güzel adeti sürdüreceğinin bir göstergesidir. Bu tür gelenekler, toplumun hafızasında yer ederek, birlik ve beraberlik duygularını canlı tutmaya devam edecektir.

Bu gelenek, sadece Bartın için değil, tüm Türkiye için önemli bir örnektir. Kültürel değerlerimize sahip çıkarak, gelecek nesillere aktarmak hepimizin sorumluluğundadır. Bu sayede, toplum olarak daha güçlü ve dayanıklı olabiliriz.