Barış Anneleri Meclisi, PKK'nin fesih ve silah bırakma kararının ardından 'Barış ve Demokratik Toplum Süreci'ne ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi'nde gerçekleşen açıklamaya, Barış Annelerinin yanı sıra İHD ve Diyarbakır Barosu'ndan avukatlar da katılım gösterdi. Barış Anneleri, "Artık cenazeler gelmesin, Türk ve Kürt annelerinin gözyaşları dursun" çağrısında bulundu.

Barış Annelerinden Ateşkes Çağrısı

Barış Anneleri Meclisi Sözcüsü Havva Kıran, "Tek taraflı ateşkes olmaz, iki taraflı ateşkes olmalı" diyerek, tüm taraflara çağrıda bulundu. Kıran, "Anneler olarak çağrımız devlete, cumhurbaşkanına, başkanlara; herkes bir şey yapsın. Bu süreç Kürt ve Türklere umut verdi. Uçaklarıyla artık Kürdistan topraklarını bombalamasınlar. Artık cenazeler gelmesin. Türk annelerinin de Kürt annelerinin de gözyaşları durulsun" ifadelerini kullandı.

Asker ve Polis Annelerine Seslendiler

Devletin henüz umut veren bir adım atmadığını belirten Havva Kıran, asker ve polis annelerine seslenerek barışa el vermelerini istedi. Kıran, "Sadece Kürt tarafından adımlar atılıyor. Silahlarını bıraktılar, kongrelerini topladılar. Barış için hazırlar. Barış Anneleri olarak çağrımız asker ve polis annelerine; siz de elinizi Barış Annelerinin eline verin. Artık annelerin ciğeri yanmasın. El ele vererek barışı getirelim. Ne siz ağlayın ne de biz ağlayalım. Türkiye’ye barış getirelim, birlikte yaşayalım. Barış için elini taşın altına koyanların elini güçlendirelim" dedi.

"Savaş Değil, Barış İstiyoruz"

Havva Kıran, "Artık savaşın sonu barış. Savaşla hiçbir yere varılmaz. Başka çaresi yok, artık barış olacak. Ciğeri yanan bir anne, ‘Bir evladımı verdim, birini daha veririm’ demez. Özgürce ve barışla bu ülkede yaşayalım. Herkesin kendi diliyle yaşamaya hakkı var. Ama Kürtlerin böyle bir hakkı yok. Bu sürecin önünü biz açtık, siz de bir adım atın. Savaş değil, huzur ve barış istiyoruz" şeklinde konuştu.

Barış Annelerinin bu anlamlı çağrısı, Türkiye'de uzun yıllardır devam eden çatışmaların sona ermesi ve kalıcı bir barışın tesis edilmesi umutlarını yeniden canlandırdı. Tüm tarafların bu çağrıya kulak vermesi ve barış için somut adımlar atması, Türkiye'nin geleceği için hayati önem taşıyor. Unutmayalım ki, barış en çok annelere yakışır.