ABD siyaseti, New York'ta yaşanan sürpriz bir seçim sonucuyla sarsıldı. Göçmen kökenli, demokratik sosyalist aday Zohran Mamdani, %50.4'lük rekor bir oyla New York'un 111. Belediye Başkanı seçildi. Bu zafer, sadece Mamdani'nin başarısı değil, aynı zamanda ABD'deki sosyalist hareketin de yeniden canlanmasının bir işareti olarak yorumlanıyor. Mamdani, zafer konuşmasında Eugene V. Debs gibi Amerikan tarihine damga vurmuş isimlere atıfta bulunurken, Cumhuriyetçi Kongre üyeleri ve valilerin sert eleştirilerine maruz kaldı. Ayrıca, Donald Trump ile birlikte 26 milyarderin 22 milyon dolarlık karşı kampanyasına ve kendi partisinin (Demokrat Parti) açık desteğini alamamasına rağmen zafere ulaştı.

ABD'de Sosyalist Belediyeciliğin Tarihi

Zohran Mamdani, ABD tarihinde bir ilk değil. Aslında, ABD siyasi tarihinde Mamdani'ye benzer birçok sosyalist belediye başkanı görev yapmıştır. Özellikle 20. yüzyılın başlarında, işçi hareketinin yükselişiyle birlikte birçok Amerikan kentinde sosyalist belediye başkanları seçilmiştir. 1911 yılında tam 73 Amerikan kentinde sosyalist belediye başkanı görev yapıyordu. Bu belediye başkanları, genellikle işçi haklarını savunmuş, sosyal adaleti sağlamaya çalışmış ve kamu hizmetlerini iyileştirmiştir.

Bu dönemdeki sosyalist belediye başkanlarından bazıları şunlardır:

• Emil Seidel (Milwaukee, 1910-1912): Milwaukee'yi "ABD'nin en sosyalist şehri" haline getiren Seidel, kamu sağlığına ve eğitime büyük yatırımlar yapmıştır.
• George Lunn (Schenectady, 1912-1913, 1916-1917): Lunn, işsizlik sorununu çözmek için kamu projeleri başlatmış ve işçi haklarını savunmuştur.
• Daniel Hoan (Milwaukee, 1916-1940): Hoan, Milwaukee'yi yolsuzluktan arındırmış ve şehri modern bir metropole dönüştürmüştür.

Mamdani'nin Zaferinin Anlamı

Zohran Mamdani'nin New York Belediye Başkanı seçilmesi, ABD'deki siyasi dengeleri değiştirebilecek bir potansiyele sahip. Mamdani, genç ve dinamik bir lider olarak, özellikle genç seçmenlerin ve azınlıkların desteğini arkasına almış durumda. Onun zaferi, ABD'deki sosyalist hareketin yeniden canlanmasının ve daha geniş kitlelere ulaşmasının bir işareti olarak değerlendirilebilir. Mamdani'nin belediye başkanlığı döneminde New York'ta ne gibi değişiklikler yapacağı ve ABD siyasetini nasıl etkileyeceği merakla bekleniyor.

Mamdani'nin başarısı, sadece New York için değil, tüm ABD için bir dönüm noktası olabilir. Onun liderliğinde, New York'un daha adil, daha eşitlikçi ve daha sürdürülebilir bir şehir haline gelmesi mümkün. Bu durum, diğer Amerikan kentlerine de ilham verebilir ve sosyalist belediyecilik anlayışının yayılmasına katkıda bulunabilir.