Danıştay 12. Dairesi'nin verdiği emsal nitelikteki karar, sadece cuma günleri görev yerine gelen bir imam hatibin görevden alınmasının hukuka uygun olduğuna hükmetti. Bu karar, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın sözleşmeli personel uygulamaları ve görev devamlılığı konusundaki hassasiyetini bir kez daha gözler önüne serdi. Peki, bu kararın detayları neler ve benzer durumdaki diğer görevliler için ne anlama geliyor?

Görev Yerine Sadece Cuma Günleri Gelmek

Davanın temelini, bir mahalle camiinde sözleşmeli imam hatip olarak görev yapan bir kişinin durumu oluşturuyor. İlgili şahıs, 04/03/2019 ile 12/04/2019 tarihleri arasında, yani yaklaşık bir buçuk ay boyunca sadece cuma günleri görev yerine gelmiş. Haftanın diğer günlerinde ise görevini yerine getirmemiş. Bu durum üzerine Diyanet İşleri Başkanlığı, sözleşmeli personelin görevini düzenli olarak yapma yükümlülüğünü ihlal ettiği gerekçesiyle sözleşmesini feshetmiş.

Diyanet İşleri Başkanlığı'nın bu kararı, sözleşmeli personelin görev tanımına uygun hareket etmesi ve görevini aksatmadan yerine getirmesi gerektiği ilkesini vurguluyor. Başkanlık, kamu hizmetinin sürekliliği ve düzenliliği açısından bu tür ihlallere müsamaha göstermeyeceğini açıkça belirtiyor.

Danıştay'dan Emsal Karar

Görevden alınan imam hatip, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın bu kararına itiraz ederek konuyu yargıya taşımış. Ancak Danıştay 12. Dairesi, yapılan inceleme sonucunda Diyanet İşleri Başkanlığı'nın işlemini hukuka uygun buldu. Mahkeme, imam hatibin sözleşmesinin 10. maddesinin dördüncü fıkrasına aykırı davrandığına ve bu nedenle sözleşmesinin feshedilmesinin yerinde olduğuna hükmetti.

Bu karar, benzer durumdaki diğer sözleşmeli personel için de emsal teşkil edebilir. Görev yerlerine düzenli olarak gelmeyen, görevlerini aksatan veya sözleşme şartlarını ihlal eden personelin görevden alınması artık daha olası hale gelebilir.

Kararın Olası Etkileri

Danıştay'ın bu kararı, kamu kurumlarında görev yapan sözleşmeli personelin sorumluluklarını daha ciddiye almasına yol açabilir. Özellikle Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde görev yapan imam hatiplerin, görevlerini düzenli olarak yerine getirme konusunda daha dikkatli olmaları bekleniyor.

Ayrıca, bu kararın Diyanet İşleri Başkanlığı'nın sözleşmeli personel alım ve değerlendirme süreçlerini de etkileyebileceği öngörülüyor. Başkanlık, personel alımında daha titiz davranarak, göreve uygun ve sorumluluk sahibi kişileri seçmeye özen gösterebilir.

Sonuç olarak, Danıştay'ın cuma imamı ile ilgili verdiği bu karar, kamu görevlilerinin sorumlulukları ve görevlerini yerine getirme konusundaki hassasiyeti bir kez daha vurguluyor. Kararın, benzer durumdaki diğer görevliler için de önemli bir uyarı niteliği taşıdığı söylenebilir. Kamu hizmetinin etkin ve düzenli bir şekilde yürütülmesi için, tüm personelin görevlerini eksiksiz ve zamanında yerine getirmesi büyük önem taşıyor.